2 Ekim 2020 00:05’te Koç burcunda bir Dolunay gerçekleşiyor.
Başak Yeniayında attığımız tohumların içindeki can gücü uyanışa geçti. Tohumun içinden çıkan bitkinin ne olduğunu biliyoruz artık. Onun bize vermek için heyecan duyduğu can gücünü kabul edecek miyiz yoksa başka bir tohum ekmek için beklemeye mi geçeceğiz…
Dolunaylar, Yeniayların dengesini bulduğumuz zamanlardır. Yeniay Koç ise Dolunay Terazi’dir.
Bu Dolunay gününde Terazi doğalı Ay, Koç burcuna yerleşmiş durumda. Denge, bizden talep edilen en temel şey. Ve bu dengeye ulaşmamız için Kheiron (nam-ı diğer Şiron, Chiron) bize el uzatıyor. Ay, tam da keşif derecesinde. Onun bu şefkatli dokunuşu ile, anneliğe ya da annemize dair yaralarımızı fark edebilir ve iyileştirebiliriz. Bilhassa Ay burcu Koç doğmuş olanlar bu Dolunaydan ekstra şifa bulacaktır. Koç’un diğerlerinden soyutlandıran ve ben merkezli bir duygu dünyası geliştirmeye neden olan doğasını aşıp, diğerlerinin acılarına duyarlı olmamızın önü açılabilir.
Hayatınızdan memnun musunuz? Kendi iç dünyanız sizinle dost mu? Duygularınızı paylaşabiliyor musunuz, yoksa direnç mi gösteriyorsunuz? İnsanlara duygularınızı açma cesaretiniz var mı, onların sizi duygularınızla birlikte kabul edebileceğine güveniyor musunuz? Hislerinizin size rehberlik etmesine izin veriyor musunuz?
Koçlar duyguları üzerine hiç düşünmeden hareket edebilme özgürlüğü ile doğmuşlardır. Dolayısıyla bir Terazi gibi düşüne düşüne kafayı yemezler. Anlık yaşamayı bilirler. Ama bu da başlı başına sıkıntı yaratabilir. O yüzden Koç-Terazi enerjilerini dengelemek gerekir. Bu Dolunay’da, Koçlar Terazi doğasına yönelmeyi öğrenirken, Teraziler, Koç doğasına yönelmeyi öğrenebilecek.
Genel anlamda ise, Koç doğasının olumlu-olumsuz veçheleri içinizden taşarak ifade bulmaya çalışacak. Acelecilik, telaş, düşünmeden konuşmak, düşünmeden hareket etmek, düşünmeden karar vermek artabilecek. İçteki duygular kendilerini birden ifade etmek isteyecekleri için, eğer duygularının kontrolünü ele almış biri değilseniz yorulabilirsiniz. Gece uyumakta zorluk yaşayabilirsiniz.
Yatmadan önce sakinleştiren bir bitki çayı içmek, müzik dinlemek iyi gelir.
Koç’un yöneticisi Mars, Satürn ile zorlu bir etkileşime girerek üzerimizdeki Koçsal enerjiyi belirli bir konuya yöneltiyor. Zaten Dolunay ve Mars’ın 10. eve düşmesini de hesaba katarsak mevzunun iş, kariyer hayatımızla doğrudan bağlantılı olabileceğini söyleyebiliriz. Kariyeriniz üzerinde etkin bir güce sahip olan ve size otorite olarak görünen -baba, öğretmen, idareci gibi- figürler de dahil olabilir buna. Üzerinizde yaratabilecekleri potansiyel bir kontrol, baskı sonucu Marsiyen duygularınız patlak verebilir ve “burama kadar geldi” seviyesine çıkabilirsiniz. Elbette bu, halihazırda içinizde çözmediğiniz ve bastırılmış sorunların sadece dışa vurumudur, yoktan var edilmemiştir. Eğer içiniz bu gibi konularda rahatsa, hiç endişe etmeyin. Ama işinize dair, baskılanmaya dair bazı tepkileriniz varsa yaşam gücünüzü baskılayan figürleri yaşamınıza “çekme” olasılığınız artar.
En iyisi henüz her şey çok yeniyken, enerjiye daha yeni girmişken kendi içinizde bu enerjiyi çözüp, dağıtmak olacaktır. Yani; yüzleşin. İnsanlarla olan sorunlarınızla yüzleşin ve onların sizin üzerinizde herhangi bir güçleri olmadığını kendinize olumlayın. “Hiç kimsenin üzerimde herhangi bir gücü yoktur, ben hürüm” deyin.
Yeni bir şeylere başlamak için daha güzel günler de olacak, şimdi olan bitenin üstünde gücünüzü elinize almaya bakın. Can gücünüzü, heyecanınızı, neşenizi besleyecek kaynaklara yönelin ve onlardan beslenin. Şu an bir şeylerin olmasını zorlamak sadece akışın tersine yüzmek olur. Biraz dinginleşmeyi, öfkenizi, telaşınızı, toy heyecanınızı kontrol etmeyi deneyimlemeniz gerekiyor olabilir, bu yüzden de insanlar üzerinize geliyor gibi hissediyor olabilirsiniz.
Eğer dışarıya çok fazla direnç vererek gücünüzü tüketirseniz, sonunda ilerlemek için hiçbir gücünüz kalmaz. Dışarıdaki insanların sizi sıkıştırmalarının hakikati şudur; sizin gerçekten bu hayatta ne istediğinizi fark etmeniz. Siz hayalperest, idealist bir insansanız ve fazla gerçekçiliği önemseyen insanlar sizi gerçekçi olmamakla suçluyorsa ve size baskı uyguluyorsa, bu sayede sizin hakikatte, doğuştan gelen bir dürtüyle, hayalperest ve idealist olduğunuzu fark etmeniz mümkün olur. Dışarıdan size bildirildiği için değil, en derin yerinizde öyle hissettiğiniz için. İşte sizi gerçekten mutlu edecek şey de budur. O zamana kadar siz bu yönünüzü belki normal, sıradan görmüş olsanız da aslında onun sizin için en hayati şey olduğunu şimdi fark edebilirsiniz. Satürn bu anlamda büyük bir öğretmendir. “Sen aslında kimsin?” diye soran birisine herkesin ihtiyacı vardır. İşte Satürn bu soruyu, önünüze engeller yığarak satır aralarında sorar ve siz cevabı bulduğunuzda özgürleşirsiniz, önünüzdeki engeller de kalkmaya başlar, size görünmez olur.
Eğer Satürn’ün sizinle bu açıdan işi yoksa, yoğun ateş enerjisini kanalize etmeniz gerekir. Çalışmak da bu anlamda en iyi yardımcıdır. Belli bir düzen ve disiplinle çalışmak. Plüto’nun da Mars’ı tetiklediğini hesaba katarsak bu disiplinli çalışmanın sonucu çok büyük verim getirebilir. Gücümüzü sağlıklı bir şekilde kanalize etmek için özel bir zaman dilimindeyiz. Şunu unutmamak lazım, haritadaki zorlu etkilerin enerjisini eğer biz çalıştırmazsak o kendisini çalıştırmak için bazı hadiseler yaratır. Enerji kendisini bulmak/gerçekleştirmek zorundadır, onun ne şekillerde ifade edilebileceğini bilmek bizlerin en büyük avantajı olabilir. Astrolojiyi bir enerji kullanım sanatı olarak görebiliriz bu yüzden. Göklerin bize sunduğu enerjiyi iyisiyle kötüsüyle kabul edip onu lehimize çevirmek, bir tür enerji ustalığıdır nihayetinde.
Işık olsun. ✨
