Bugün, yani 14 Haziran haftanın en güzel günü sanırım. Ay’ın açıları adeta ruhumuzu, duygusal dünyamızı genişleterek yeni bir aşama kaydetmemizi destekler nitelikte.
O kadar özel bir gökyüzü var ki, hepsini bir oturuşta anlatasım geldi.
Ama önce bir bakalım neler var:
14 Haziran:
- Ay-Neptün/Satürn/Mars/Merkür Üçgeni
- Mars-Neptün Üçgeni
- Venüs-Şiron Sekstili
- Mars-Satürn Karşıtlığı
16 Haziran
- Merkür-Satürn Karşıtlığı
17 Haziran
- Jüpiter-Neptün Karesi
- Merkür-Neptün Üçgeni
18 Haziran
- Merkür-Mars Kavuşumu
Hikayemiz
Sizin de fark etmiş olacağınız gibi en çarpıcı gün bugün.
Bügünün herkes için odak noktası olan yerleşim ise, Mars-Satürn Karşıtlığı.
23 Haziran’a kadar etkisi devam edecek olan Mars-Satürn Karşıtlığı enerjisi, bilhassa Marsiyen insanlar için zorluk yaratacak gibi görünüyor. Bugünler bizim fevri davranmamızı istemiyor. İçe yönelip, özümüzle bağlantıya geçmemizi istiyor. Görmediniz mi ne kadar çok Neptün etkisi var üzerimizde. Mars’ın baskılanıp, Neptün’ün bu kadar önplana çıkmasının yalnızca bir anlamı olabilir:
Kainat seni kendisine katmak, senin de bunu hissetmeni istiyor.
Ay’ın aldığı bütün bu olumlu açlar, duygusal dünyamızın ustası olmamız için bizi teşvik eder gibi.
İradeli ol ve duygularını içtenlikle, sevgiyle, bilgelikle ve sezgilerini dinleyerek ifade et bugün.
Mars’ın yavaşlatılması, yavaşlamak istemeyenleriniz için yanlış kararlara sebebiyet verebilir. Hızlı-yavaş arasında debelendirir, kararsızlık içinde bırakabilir.
Yapmak ya da yapmamak işte bütün mesele bu 🙂
Gölge yanlarını ele alırsak, Mars bu süreçte ifade bulamayıp içe atılan öfkeye, bazı şeyleri yapamamanın sonucu olarak yapan kişilere kıskançlık duymaya, duyguları iradesizce hissetme sebebiyle olur olmadık şeylere sinirsel patlamaya neden olabilir.
Bu öfke sonrasında karaciğer enerjileri baskılanacaktır. Öfke, kanı zehirler, damarları genişletir ve kalbi zorlar. Kalp, kanı pompalar, ama öfkeyle zehirlenen kanı pompalamaya başlarsa sadece Karaciğer değil, tüm bedeni bu öfke zehriyle sarar ve bilhassa cilt, karaciğer, kalp, mide problemleri olarak kendisini ele verir.
Böyle bir enerji ortaya çıkacak gibi olursa ve öfke sorunu yaşayacak olursanız yeşil renge sığının, bitkilerle ilgilenin ve meditasyon yapın:
- Rahatça arkalığı olmayan bir oturakta, sırtınızı dik tutarak oturun.
- Elleriniz avuç içleri yukarı bakacak şekilde bacaklarınıza yerleştirin.
- Gözlerinizi kapatın.
- Nefes alışverişinize dikkat edin. Omuzlarınızı gevşetin.
- İçsel gözlerinizle karaciğerinize bakın ve içinizde olumsuz bir duygu, öfke, kızgınlık, kıskançlık var mı arayın.
- Bulduğunuz zaman ellerinizi karaciğerin üzerinde birleştirin ve derin bir nefes aldıktan sonra, içinizin titreştiğini hissederek şu sesi çıkarın: ŞÜÜÜÜ~
- Sesin karaciğerinizi doldurup her türlü öfkeyi, şefkate dönüştürmesine niyet edin. Gülümseyin. Ağaç elementinin koyu yeşil ışığıyla karaciğerin kor gibi parladığını imgeleyin.
- Yeşil şefkatli bir ejderin orada sükunetle ve şefkatin bilgeliğiyle yaşadığını hayal edin.
- 3-6 kez bu süreci tekrarlayın.
Bu enerjinin altında aceleci olayım derken kendinizi bitkin düşürmeyin. Enerji yokuş çıkmaya uygun değilken, zorla çıkmaya çalışmayın.
- Önemli iş görüşmelerinden kaçının!
- İradenizi kontrol etmeyi öğrenin!
Satürn’ün bize şu anki öğretisi, iradeyi kontrol etmek.
Fevri davranıp önemli şeyleri mahvetmemek lazım.
- Duygusal Şiddet
- Duygusal Baskı
- Duygusal İfadede Sorun
- Sindirim Sisteminde Sorun
- Cinsel Sorunlar, görülebilir.
Eril enerji bu süreçte baskı altındadır. Ama aslında bu bir baskı değil, topraklanmak için bir şanstır. O yüzden bunu dengelemek için Marsiyen gıdaları değil Satürnyen gıdaları kullanmamız gerekir. Satürn’ün doğasına adapte olmayı öğrenmeliyiz.
- Acılı yemeklerden mümkünse uzak durun.
- Ağır yemekler yenmemeli, sindirim sorunları yaşanması yüksek olasılık.
- Daha sebze ağırlıklı beslenin.
- Probiyotik tüketiminizi arttırın.
- Atkuyruğu ve/veya Karahindiba çayı tüketin.
Bir yandan Satürn’ün öğretisini içselleştirirken, diğer yandan Neptünyen doğa daha rahat ifade edilebilir hale gelecektir.
Zira şu ara bol bol Neptün yerleşimi var. Jüpiter zaten en yakın konumunda retroda. Bu içimize dönmemiz için çok uygun bir zamanda olduğumuzu anlatıyor.
16 Haziran’da kesinleşecek olan Merkür-Satürn karşıtlığı da içimize dönmemiz gerektiğini onaylıyor. Ciddi görüşmeler zorlayabilir, kendinizi ifade etmekte zorlanırsanız çok üzerine gitmeyin, kendinize kızmayın. Süreci kabul ederek akışta kalın.
Neticede bunların hepsi Venüs-Şiron Sekstiline bir şans verir cinste olaylar. Kalbimizi dinleyip, sevdiğimiz şeylere, insanlara yönelip o sevgiyi daha önce ifade etmediğimiz şekilde göstermek için uygun bir zamandayız.
Mantığımızla değil, kalbimizle yaşamayı deneyimlememiz isteniyor.
Herkesin BİR’in parçası olduğunu kabul edip, evrensel uyumu, güzelliği tefekkür eden gözlerle izlememiz isteniyor. Bu kapı bizler için bugün açılıyor. Kalplerin şifalanması için çok önemli fırsatlar uyanıyor.
17’sinde gerçekleşen Oğlak Dolunayı, fikirlerimizi, inançlarımızı, bilgilerimizi sağlamlaştırmak için geliyor. Jüpiter-Neptün Karesi ve Merkür-Neptün Üçgeni inançlarımızı doğru temellere oturtmamızı istiyor. İllüzyonu aşmak ve hakikati dile getirmek gerekiyor.
Bu sırada bağımlılıklar daha cezbedici bir hal alabilir, onun yerine bu enerjiyi ilahi özümüzle bağlantıya geçmek için kullanmalıyız.
Farkındalık ve Sevgi Üzerinize Olsun.
Telif Hakkı @ 2019 Fitoenerjist
fitoenerjist.com
