Ay Boşlukta Olduğunda (VoC)

Ay Boşlukta, Boşa Giden, Boşluktaki Ay, Nafile/Faydasız Süreç gibi anlamlara gelen Void of Course (VoC) astrolojiye başladığım zamandan beri oldukça önemsediğim bir konudur.

Peki neden bu kadar önemsiyorum?
Çoğu günümüz astroloğunun üzerinde durmaya, bahsetmeye pek gerek görmediği bu gök hadisesini benim bu denli önemsiyor olmamın başlıca nedeni, onun “gerçekliğini” enerjisel anlamda hissediyor oluşum diyebilirim. Ay’ın Boşlukta olduğunu bilmesem bile, onun belirtilerini görüp, hissedip Ay’ın boşlukta olduğunu fark edecek kadar deneyim kazandım. Sadece ben de değil, birçok takipçimin de Ay Boşlukta hissinin nasıl bir şey olduğunu anlamaya başladığını ve belirtilerini gözlemlediğini gördüm. Nitekim yeterince enerjisel hassasiyete/kalp açıklığına ve astrolojik bilgiye sahipseniz, siz de göksel enerjileri sadece kendi hissettiklerinize, yaşadıklarınıza bakarak tespit edebilirsiniz.

Ay’ın Boşlukta olması, işte bu kadar kendisini hissettirecek kadar belirgin bir hadisedir ve önemsenmesi, önlem alınması gerekmektedir.

Ay boşlukta hissi bir tür “Ocağın altını kapattım mı? Kapıyı kilitledim mi?” hissidir. Gerçekten yaptıklarınız tam ve doğru olsa bile, bir türlü içinize sinmez. Ya da yaptığınız iş eksik olsa da bunu algılayamaz ve bitirdiğinizi zannedersiniz. İlişkilerinizde anlaşıldığınızı hissetmeyip, kendinizi daha detaylı anlatmaya çalışabilirsiniz. Bütün günü yoğun geçirmiş olsanız dahi, pek bir şey yapmamış gibi eksiklik çekebilirsiniz. Yalnız hissedebilirsiniz, çünkü duygu alışverişi sınırlıdır ve karşınızda sevdiğiniz birisi olsa bile onun sevgisinin size akışını algılamakta zorlanabilirsiniz. Bu yüzden Ay boşluktayken keyfinizi yerinde tutacak bir yaklaşım benimsemekte fayda vardır. Neticesini beğenmek istediğiniz hiçbir işi bu süreçte yapmamalı, yaptırmamalısınız. Bu, kuaföre gitmek de olur, büyük bir anlaşmaya imza atmak da. Karar gerektiren hiçbir iş bu esnada yapılmamalıdır.

Yine de bazı anlar vardır ki, günün akışının önüne geçilemez. Böyle hallerde o işin Ay boşluktayken olması, yani boşa gitmesi gerekiyor olabilir. Çünkü bazı şeylerin boşa gitmesi ya da bir kez daha yapılması gerekir. Kaderin akışında belli bir yöne gidebilmeniz için bazen eksiklikler ya da fazlalıklar olması icap edebilir. O kişinin sizi anlamaması, hissetmemesi gerekebilir (ya da tam tersi). Böyle şeyler ancak kaderin hükmündedir ve olması gerektiği için olurlar. Sizin yapabileceğiniz tek şey dikkatinizi açık tutmak ve bir defa düşünüyorsanız iki defa düşünmektir.

Eğer imkanınız varsa, Ay boşlukta anlarını sakin, sessiz ve içe yönelerek geçirmenizi öneririm. Çünkü aslında bu, bize gökyüzünden bir armağandır. Yaklaşık iki günde bir gerçekleşen bu hadise bize “dinlenme” fırsatı tanımaktadır. Demek ki, insanın en geç iki günde bir dengelenmek için kendine zaman ayırması gerekmektedir. İki günde bir meditasyon yapmak, ortalığı toparlamak, kendini toparlamak, sağlıklı/yerinde beslenmek, spor yapmak, iyi uyumak hayat kalitenizi büyük oranda yükseltir.

Ay’ın boşlukta olduğu anları tüm bunlar için bir fırsat olarak gördüğünüzde, “Yine mi Ay boşlukta?” diye hayıflanmazsınız. Önemini bildiğiniz için, ne kadar işiniz başınızdan aşkın olsa da kendinizi yormazsınız. Çünkü bilirsiniz ki, bu fırsatı size kainat verdi ve zaten ne kadar ekstra uğraşırsanız uğraşın gereken özen ve bütünlükle o işi halledemeyeceksiniz. Akışla uyum içinde, sakince ve hızınızı olabildiğince ortama adapte ederek, kendinizi de çok kaybetmeden yaptığınız şeye devam edersiniz ya da ara verme lüksünüz varsa ara verirsiniz. 🙂

Şimdi günümüz astroloji dünyasını bu kavramla tanıştıran Al H. Morrison’ı dinleyelim.

Astroloji dünyasının dehalarından olan Al H. Morrison (D.08.07.1916-Ö.29.05.1995), astrolojinin kadim geçmişi üzerinde yaptığı uzun araştırmaları sonucunda, Void of Course bilgisine ulaşmıştır. 40 yılı aşkın süre boyunca bu “teknik” üzerinde araştırmalar yapan Al, VoC bilgisini astroloji dünyasıyla paylaşıp onun gerçekliğini savunmuştur. Bu onun elbette tek keşfi olmamıştır ama biz yazımızda şimdilik konumuza odaklanacağız.

Al H. Morrison’ın bu bilgiye, kadim zamanların Firnus Maternicus‘undan ulaştığı söylenir. Buradan çıkarabileceğimiz en açık sonuç, VoC’un çok eski zamanlara ait bir bilgi olduğudur.

Al kitabında Void of Course’u şöyle anlatır:

“Her birkaç günde bir, dua, yoga, oyun, psikoterapi ya da uyku ve meditasyon gibi pasif eylemlerle değerlendirmenin daha münasip olduğu bir zaman aralığı vardır. Bu aralık, birkaç saniye sürebileceği gibi, tek solukta üç gün de sürebilir. Bu süreç, Ay bir sonraki zodyak burcuna geçmeden evvel son büyük (majör) açısını yaptığı zaman başlar. Bir sonraki burca geçtiğinde ise biter. Bu sürece Boşa Giden Ay (Void of Course Moon) denir. Siz buna ölü sezon da diyebilirsiniz normal hayat tatili de. Böyle süreçlerde verilen kararların daha sonrasında gerçekçi olmadığı anlaşılır. Yapılan iş fos çıkar (kazanç getirmez) ya da beklenmedik zorluklarla karşılaşılır. Bir şey satın alırsanız genellikle elinizde kalır (düşünüldüğü gibi çıkmaz). Kişilerin muhakeme yeteneği bu süreçte normalde olduğundan daha hataya meyilli olur. Şimdiye kadar edinilen deneyimlere göre Boşa Giden Ay‘ın özü bu şekildedir. Rutin işler yürümeye devam etse bile sıklıkla geri dönüp kontrol edilmeye ihtiyaç duyar. Defolar ya da eksiklikler belirginleşebilir. Ay Boşluktayken gecikmeler (ertelemeler) ve hayal kırıklıkları olması genel deneyimlerdir. Nevrotik (sinirsel) yönelimler, kötü alışkanlıklar bu süreçten en çok etkilenenlerdir. ESP deneyleri tuhaf sonuçlar göstermektedir. Böyle süreçlerde gerçekleşen tarihsel hadiseler, insanlığın evriminde vahşi, Pandora’nın Kutusu gibi bir etki bırakmıştır. İlk birkaç düzine başarılı uzaya roket fırlatma denemesi de Ay Boşluktayken gerçekleşmiştir ki bu da bütün eski konseptlerin ve fikirlerin düzeltilmesini veya yanlışlığının ispatlanmasını sağlayan yeni bir çağın başlangıcı olmuştur. 1900’den 1972’e kadar bütün başkan seçimlerinde mutlaka iki büyük partiden biri Ay Boşluktayken adaylığını koymuştur. Ay Boşluktayken adaylığını koyan herkes seçimi kaybetmiştir. Jimmy Carter’ın 1980’deki adaylığı Ayın Boşlukta olduğu zamana denk gelir. [John Kerry’nin 2004 ve Al Gore’un 2000 yılında koyduğu adaylıklarda olduğu gibi.] Yalnızca gözlem yoluyla hayatınıza etkisi kanıtlanabilir. Bundaki bilimsellik kontrol edilebilir olmasıdır. Kendi deneyinizi yapın. Eyleme geçmek ya da maddi konularda karar vermek için daha “iyi” zamanlar da vardır. Boşluk vaktini es geçmeniz, es geçilebilen zorluklardan uzaklaşmanıza yarar. Ay son büyük açısını yaptıktan sonra bir süre işten güçten uzak durun. Ay bir sonraki burca girene kadar ruhunuzu beslemeye ağırlık verin. Sonra tekrar işe dönebilirsiniz!” [1]

Görüldüğü gibi bu bilgiyi ortaya çıkaran üstat, konuyu oldukça apaçık anlatmıştır. Bunda anlaşılamayacak herhangi bir şey yoktur. Lakin günümüzde neden bilmiyorum Ay Boşlukta zamanı Ay’ın açısız olduğu zamanla karıştırılmaktadır. Ben de, bu konuya dair uzun soluklu araştırmamı yapmadan evvel böyle zannediyor ve kullandığım astroloji araçlarım beni Ay’ın boşlukta olduğuna dair uyardığında şaşırıyordum. Ay’ın açısız olmadığı zamanlarda dahi Ay Boşlukta olabiliyordu nitekim.

Şunu net bir şekilde belirtelim öyleyse:
Boşa Giden Ay, Açısız Ay değildir. Bulunduğu burçta yapabileceği son büyük açıyı yapmış Ay’dır. Yani, açı exact (tam) bile olsa eğer ayrılan açıya geçiş yapıldıysa Ay Boşluğa girer. Buna bir örnek, 19 Aralık 2019 saat 11:06’da Ay-Venüs tam 120°’lik açıyla buluşuyor ama 11:07’de bu açı artık ayrılmaya (uzaklaşmaya) başladığı için Ay Boşluğa giriyor. Haritaya baktığımızda orada gayet etkin bir majör açı görüp Ay’ın Boşlukta olmadığını farzetme hatasına kapılabiliririz. O yüzden mutlaka yaklaşan açı mı yoksa uzaklaşan açı mı olduğuna bakmamız gerekir.

Özetle: Son majör açı, uzaklaşmaya başladığı anda Ay boşluğa girer.

Al’ın geleneksel tanımına göre, minör açıların bulunması veya Chiron gibi bir asteroit ile majör açısının olması Ay’ın Boşa Gitmesi’nin önünde duramaz.[2]

Modern bakış açısında bazı astrologlar 30 derecenin katları olan açıların (semi-sextile 30° ve quincunx 150°) minör olsalar da dikkate alınmaları gerektiğine inanmakta ve gözlemlerinin bunu desteklediğini belirtmektedirler. [2]

Ancak, bu öğretinin kaynağı geleneksel (kadim) astrolojik bilgiler olduğu için, en doğrusu, temel olarak bu geleneksel öğretiyi ele almaktır. Modern astrolojide her astroloğun kendi fikri olduğunu fark etmiş olmalısınız. Şahsen, herkesin fikrine kulak verip çorbaya dönmektense, geleneksel olana, bizim bugün astroloji bilgisine ulaşmamızı sağlayan astrolog atalarımızın bilgisine güvenmeyi tercih ederim.

Aksi halde, kimisi bütün minör açıları bu hesaba katmaya kalkışıyor, kimisi “Ay’ın asteroitlerle açısı ne olacak?” deyip astrolog olmasına rağmen (!) astrolojiyi trollüyor (binlerce asteroit olduğunu düşünürsek bu mantıkla Ay asla boşluğa giremez), kimisi de kendi natal haritamızdaki majör açıları işin içine sokup meseleyi iyice bulamaç ediyor. Maalesef, bu ve bunun gibi üzerine düşünülmemiş, derinliksiz yaklaşımlar, Al H. Morrison’ın 45 yıllık deneyimini, araştırmasını ve ulaştığı kadim kayıtları hiçe saymakla kalmıyor, aynı zamanda dalgaya da alıyor. Kuşkusuz bu gereksiz spekülasyonlarla insanlar yanlış yönlendiriliyorlar.

Al H. Morrison‘ın öğrencisi Zane B. Stein‘ın konuya dair bakış açısı belki de bu anlamda en temiz yaklaşım olduğu için çok hoşuma gider.
Onun yorumuna göre, Ay, Satürn’ün zıt kutbu gibi işliyor. Yengeç-Oğlak karşıtlığındaki gibi. O sebeple de, Ay ve Satürn bir takım gibidir, diyor. “Birini anlamak için bir diğerini içselleştirmek gerekir.” Mesela, Satürn’ün döngüsü 28 sene ya, Ay’ın döngüsü de 28 gün sürüyor. (Progres Ay’ın döngüsü zaten 28 yıl.) Yani, diğer bir deyişle, Ay ve Satürn taşıdıkları ortak niteliğin mikrokozmos ve makrokozmosu gibi çalışıyorlar.

“Satürn, sağlamlıkla, yapılandırma/temeli korumakla, sınır koymakla, güvenlik ve düzenle ilgiliyken; Ay, günlük araçlar, ihtiyaçlar ve rutinlerle ilgilidir, ki bunlar da hayatta kalmayı mümkün kılan, gündelik sıhhati ve sağlamlığı güvenceye alan şeylerdir. Ve Ay’a yapılan her majör açı özünde Satürnyen’dir. Çünkü zamanın ruhunu yapılandırır/temellendirirler.” Zane, bu majör açıların Ay’ın mevcut fazını/halini (bulunduğu burçta edindiği ruhu) hazneleyip belirgin/görünür hale getirdiğini söyler. Daha minör açılarda da (semi-sextile, quincunx gibi) bu ruhu belli belirsiz hissederiz. Gregg Castellucci‘ye göre bu minör açıların “görülmeleri daha zordur, parmakla işaret edilecek, ayın temasını/ruhunu aktaran bir etki ya da belirti göstermezler.”

Zane, Quintile, Bi-septile açılarının bundan çok daha soyut olduğunu söyler. Ona göre, bu açıların etkisi gerçektir ve Ay boşluğa girdiğinde etkilerini hissettirmeye başlarlar ama yine de günümüze şekil veren, günün akışını belirleyen güçler değildirler. Ay boşluğa girdiğinde, işler planlananın dışına çıkar ve minör açılar bu sürecin tadı, aroması, rengi olmak için işbaşı yaparlar. Ay boşluğa girdiğinde, her şey Satürnyen yapının dışına çıkar… rutinin dışına, tahmin edilebilirin dışına, kontrol edilebilirin dışına… ve zaman tuhaflıklar tarafından bükülür. Yani, Boşluk vakti biraz Uranüs, Neptün, Plüto tarafından yönetiliyor gibidir (Satürn dışı/Kolektif gezegenler). O yüzden Zane, Satürn dışı gezegenlerin Ay’a yaptığı majör açıların Boşa Giden Ay’a engel olmadığını onun yerine ona şekil verdiğine inanır. (Geleneksel öğretide Satürn dışı gezegenler henüz bilinmemekteydi, o yüzden onların Boşluk hadisesine engel olmak yerine Ay’ın boşluktaki doğasını etkilediğini düşünür.) Mesela Ay Boşlukta iken halihazırda Uranüs ile majör bir açı varsa, bu boşluk süreci beklenmedik, kontrol dışı olaylara gebe olacaktır. [2]

Bu konuda yazmış nadir bir diğer astrolog olan Judith Ryan ise Boşa Giden Ay‘ı şöyle tanımlar: “Ay bizim bilinçaltımızı, duygularımızı, hislerimizi yönetir. Boşluğa girdiğinde bu durum küresel seviyede deneyimlenir. İnsanlar gerçeklik algılarıyla %100 bağlantı kuramazlar. Gerçeklikten kopmaya, hülyalı olmaya ve ayakları yerden kesilmiş hissetmeye yatkın olurlar.” demiştir. [3]

Ay Boşluktayken Yapılmaması Gerekenlere Örnekler

• İş kurmak. İş başvurusu yapmak.
• İş görüşmesine gitmek veya sunum yapmak.
• Yeni işe başlamak.
• Toplantıya katılmak.
• Alım-Satım yapmak
• Müşterileri aramak.
• İlk randevuya çıkmak.
• Nişanlanmak, evlenmek.
• İş kurmak.
• Ameliyat olmak.
• Yasal dava başlatmak.
• Test sürüşünde bulunmak.
• Karar vermek.
• Söz vermek, vaatte bulunmak.
• Ücret hakkında konuşmak. (Müşteriyle veya işverenle)
• Arabanızı ya da bir elektronik eşyanızı ilk defa kullanmak.
• Yatırımda bulunmak ya da yeni bir banka hesabı açmak.
  ~Bunlar mümkünse asla yapılmaması geren şeylerdendir. Eğer mecbur kalındıysa olabildiğince dikkat edilmeli, iki-üç kez üzerine düşünülmeli ve emin olunmalıdır.

Ay Boşluktayken Yapılabileceklere Örnekler

• Dua etmek, meditasyon yapmak.
• Uyumak, hayal kurmak.
• Maddi olmayan konularla ilgilenmek.
• Bir ilişkiyi bitirmek, boşanmak
• Kapıları kapatmak, işten ayrılmak.
• Dinlenmek, boş işlerle meşgul olmak.
• Birisinin size dava açmasına izin vermek.

Hayatınızda sağlıklı kararlar almak, başarıya ulaşmak istiyorsanız bu değerli, çokça faydalı astrolojik aracı planlarınızı programlarınızı yaparken mutlaka dikkate alın. Ay’ın ne zaman boşlukta olduğunu bilmek, size verilen günden en iyisini çıkarabilmenizi kolaylaştıracak, yaşam yolculuğunuzda size yardımcı olacaktır.

Ay Boşlukta Takvimi
Şubat & Mart 2021

Referanslar:
[1] http://rachelstuarthaas.com/original-void-of-course-moon-sheet/ 
[2] http://accessnewage.com/articles/astro/steiMoon.htm 
[3] https://www.astrologybyjudithryan.com/void-of-course-moon-info