Balık Dolunayı (2020)

Herkese merhaba. 🙏

2 Eylül 2020 08:21 itibariyle Balık burcunda bir Dolunay gerçekleşiyor. Oldukça diğerkam enerjilerin hasıl olduğu, içsel şifanın müjdelendiği bir Dolunay.

Basitçe yorumlanırsa, Balık burcu bizleri ilahi olanla, Yaradanla buluşturan bir kanal olarak görülür. Balık, iki önemli kutbun birleşmesi demektir. Yer ve Gök enerjilerinin bilgisi balıkta eşit olarak mevcut olabilmektedir ama sürecin sonlarını temsil ettiği için Semavi tarafıyla daha çok bilinir. Oysa Balık dediğimizde, aynı zamanda Başak da demiş oluruz. Yeryüzünde ahengi sağlamak için, ikisi de kendini diğerkamca ortaya koyar. Bu dolunayda gerçekleşen bir ilahi denk sonucu, birbirlerinin evinde konuk oluyorlar. Dolayısıyla aralarındaki sınır da ortadan bir nevi kalkmış oluyor. Yer ve Gök, Madde ve Manâ, Dünya ve Cennet arasındaki bağlantı kuvvetleniyor.

Cennetsi enerjilerin çok yoğun şekilde hissedilebileceği günlere giriyoruz ama bu öyle cici bir dönem olmayabilir. Bu yüksek manevi güçler, içinden geçilmesi potansiyel zor tecrübelerin üstesinden kolaylıkla gelebilmemiz için bir destek mahiyetinde görünüyor. Bu zor tecrübeler de büsbütün içsel dünyamızda olacakmış gibi duruyor. Ev ortamımızla, ailemizle alakalı konularda ya da basitçe diğer insanlarla bağlantılı içsel bazı çözümlemeler yaşamamız için yolu açabilir.

Cesur olmalı ve kendimizle yüzleşmeliyiz. Hakikatimizi kendimize itiraf etmeliyiz. Eğrisi doğrusuyla farkındalığımız üstünde pratikler yapmalıyız. Etrafımızdaki insanların bizim hakkımızdaki beklentilerini karşılamak ya da topluma ayak uydurmak namına başkalarını taklit etmeye meylimiz varsa buna uyanmalı ve kendi özgün varlığımızı onurlandırmalıyız.

Olduğumuz kişiyi onurlandırmak ve bunu diğerlerine cesaretle ifade etmek Uranüs’ün bizlere bu Dolunay’da en önemli öğüdü. Kendimizde daha önce farkına varmadığımız ya da bastırdığımız bazı veçhelerimizi uyandırma fırsatını bulabiliriz.

En bencil görünen insan bile, başkalarının düşünceleri hatrına kendisi olmaktan geri durabilir çünkü insan diğerkam bir varlıktır. Ama ne yazık ki, diğerkamlığın gölge tarafıyla daha çok tanıştırıldığımız için iyilik namına yapılan şey zararlı olabilmektedir. Başkalarının iyiliği için düşünülen bir çok şey, onların iyiliği için olmayabilir. Başkalarına sormaksızın onların yerine karar vermek, yardım etmek, diğerkamca bir davranış değildir. Kendini hiç düşünmeden, başkalarına kendini adamak diğerkamca bir davranış değildir. Bunlar kurban psikolojisinin ürünleridir ve kurban psikolojisi ile yapılan hiçbir şey diğerkamca olamaz, zira kişi daha kendi benliğiyle sağlıklı bir şekilde tanışmamıştır ve diğerkamca davranmayı seçecek iradeyi kazanmamıştır. Şayet kişi kendi benliğiyle tanışmadan bu gibi davranışlara yönelirse kendisini yalnızca köle bilincine sokmuş olur. Ortada herhangi bir irade yoktur. Bir insanı diğerkam olarak tanımlamak ancak onun özgür iradesinin bir sonucu olabilir. Sırf ahlak kurallarına, dini vecibelere, kanuna göre yapılan şey diğerkamlığın ancak gölgesi olabilir. Zira kişi programlanmıştır. Oysa özgür bir bilinç ile kendi kararını kendisi verirken ve diğerkamca davranmadığı takdirde kendisini yargılamayacakken bu davranışı gerçekleştirse işte o zaman bu diğerkamlık olacaktır. Çünkü bu onun gerçekten içinden gelmiş olacaktır.

Dolunay haritasındaki kritik noktalardan bir diğeri şüphesiz Venüs-Satürn-Mars T-Karesi. İlişkilerimize yönelik sorumluluklarımızın üstesinden gelmek, bu anlamdaki görevimizi fark edecek açıklığı kazanmak ancak bilinçaltındaki korkuları, endişeleri temizlemekle mümkün olabilir. İlişkilerimizi zehirleyen bu korkular, bu günlerde şiddetli bir şekilde -temizlenip şifalanmak hatırına- patlak verebilir. Olgunlaşıp daha içten, samimi bağlantılar kurabilmek bu günlerin sonunda edinebileceğimiz değerli hediyelerdir. Bunun olabilmesi için kendimizi dürüstçe ifade etmeliyiz. Sözlerimizi yerinde seçmeyi bilerek, doğru yerde doğru şeyi söyleyerek iletişim kurmayı da bilmeliyiz.

Balık Dolunayı içimizdeki duygusal fırtınaları uyandırabileceği, kendimize itiraf etmemiz gereken duygusal durumumuzla yüzleştirebileceği için içimizde sıkışmalar baş gösterebilir. Böyle bir anda kendimize şöyle soralım:

💮 Bu duygunun bana öğretmek istediği şey ne?
💮 Normalleştirdiğim ama beni mutsuz tutan ve kendim olmamın önünde duran alışkanlıklarım, bağımlılıklarım neler?
💮 Sevgi alıp verirken, ilişkide üzerime düşen sorumluluğu yerine getiriyor muyum?
💮 İç dünyamda yaşadığım hisleri, sağlıklı bir dille ifade edebiliyor muyum?
💮 Özümle bağlantıda mıyım?
💮 Hakikatime uyanmaya hazır mıyım?
💮 Herhangi bir duygusal yük yaratmadan, nötr kalarak nasıl diğerkamca davranabilirim?

Bu günlerde daha çok içimize yönelmek, sessizce kalıp kendimizi dinlemek, zihnimizdeki fırtınalara dışarıdan izleyen bir gözle şahit olup duygusal karmaşanın kendi başına dinmesine izin vermek çok önemli.

Meditasyon yapın, kendinize özel zaman ayırın. Sadece sustuğunuz, sadece akışın içinde oturduğunuz zamanlarınız olsun. Sadece nefes aldığınız, nefesin hissini duyumsadığınız zamanlarınız olsun. Bir yere veya şeye yetişme telaşına kapılmak yerine biraz oturup bir şeyleri çözümlemeyi öğrenmeniz gerekiyor olabilir?
Kendinizi dostane bir kulakla dinleyerek kendinize bir hediye vermeye ne dersiniz. Yargılamadan, telaşa sokmadan, değiştirmeye çalışmadan, sadece dinleyin kendinizi.

Işık olsun. ✨

Telif Hakkı @ 2020 Fitoenerjist

fitoenerjist.com
Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Email ile Takipte Kalın
Instagram
WhatsApp
error: Content is protected !!
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close