
Merkür Akrep zamanına girdiğimize göre, artık kendi sınırlarımızı ve başkalarının sınırlarını iyi bilmeliyiz.
İlişkiler kurmak insanın bu hayattaki en temel ihtiyacı ve öğrenim alanı olduğu için, sürekli içli dışlı olmanın iletişim kurma becerisi ile eş olduğu algısına kapılabiliyoruz. Oysa insanların çoğu bir diğeriyle sağlıklı iletişim kurmanın ya da sözün gücünü kullanmanın çok uzağında davranıyor. İlişkilerin bir diğerini yönetmek, kontrol etmek, kendi düşüncelerini dayatmak üzerine kurulduğu görülüyor. Bu ilk etapta ebeveynlerin çocukları ile ilişkisinde ortaya çıkıyor. Ardından çocukların kendi arkadaşları ile olan ilişkilerinde. İş hayatında patron-çalışan ilişkisinde. Aşk hayatında eşlerin ilişkisinde…
Bütün bu ilişkiler, ne kadar kategorilere ayrılmış ve farklılaştırılmış olsalar da özleri aynı. O yüzden bir tanesinin aracılığıyla sağlıklı iletişim benimsendiğinde, diğer bütün ilişki türleri bu sağlıklı iletişimi bünyesinde barındırmaya başlayabilir.
Saygı, bütün iletişimlerin özünü oluşturan ortak unsurdur. Siz küçük bir çocuğa da konuşuyor olsanız, büyük bir üstada da konuşuyor olsanız, sizli-senli hitap ediyor da olsanız içinizde aynı saygıyı taşımanız gerekir. Bu saygı, insana saygıdır. Karşınızdaki insanın -özündeki- yüceliğini görmeyi seçtiğinizde içinizde bu doğal, çabasız saygı gelişir.
Herkesin doğduğu andan itibaren sadece kendisine ait olan bir kişisel alanı bulunur. Bu alan, sağlıklı duygusal gelişim için açık ve özgür tutulmalıdır. Bu alanı bir oda gibi düşünürseniz ve o odayı gerekli gereksiz bir sürü eşya ile doldurursanız yapacağınız diğer şeyleri yapmak için yeriniz kalmaz, kafanızı dinleyeceğiniz bir boşluk yakalayamazsınız ve hatta ne hissettiğinizden, ne düşündüğünüzden gerçekte haberdar bile olamazsınız. Bir insanın alanı, onun yaratıcı hasletlerini açığa vurabilmesi, kendisini olduğu gibi ifade edebilmesi ve benliğinin diğerlerinden ayrı – farklı olduğunu kabul edebilmesi için elzemdir.
Bu alana saygı duyulmadığı takdirde, kişi kendi özgün hasletlerinden uzaklaşmaya başlayarak toplumun aynılaşmış fertlerinden birine dönüşür. Bu aynılaşma haline dönüşüm, bireyin kendi içinde sıkışmalara neden olur. Nihayetinde bu da Güneşsel Yaşanmamışlık dediğimiz olayın vuku bulmasıyla, kendini gerçekleştirememiş bireylerin sayısını arttırır.
Her türlü sosyal ilişkide, eğer bilinçsiz isek bir başkasının alanını işgal ederiz. Bu işgal halinin tek bir sebebi vardır; güç sahibi olmak. Ve bu gücün özü, yaşam enerjisi de dediğimiz Çi’den başka bir şey değildir. Birisine kendi gerçeğimizi dayatırken ve onun kendi gerçeğine saygı duymazken enerji alanımız o kişiyi adeta kuşatma altına alarak ondan beslenmeye başlar. Karşımızdaki şayet bu konuda bilinçsiz ve özgüven hasletleri zayıf ise bunun karşısında neden kendi fikrinden tam olarak vazgeçtiğini bile anlayamadan pes eder. İçten içe daha dominant olan karakterin haklı olduğu algısı geliştirir.
Dominantlık ve manipülasyon hayatta kalmak için geliştirilen Akrepsel veçhelerdendir ama bunlar karanlık çağın araçlarındandır. Kova Çağında hepsi tedavülden kakmak zorundadır. İnsanlar bilinç kazanıp ilişkileri iyileştirmek için çok daha gönüllü olurken, bu araçlara sarılanlar yalnızca karanlık çağın oyuncağı olurlar ve toplum tarafından dışlanırlar. Bu uyanış, kolektif bilinçdışına artık kaydolmaya başlanmıştır. Gökyüzü bize bunun işaretlerini ve fırsatlarını her geçen gün daha çok veriyor, bizleri uyanışa doğru güdülüyor. Kova Çağı, herkesin öncelikle kendi sonra geri kalan herkesin alanına saygı duyup bunun herkesin en önemli hakkı olduğu bilgisinin uyanmasını gerektirir. Son demlerini hissettiğimiz Balık Çağının gölgeleri, bizleri diğerleri üzerinde büyük bir bağımlılık yaratmaya sevk edebiliyor. Oysa insanın bireysel özgürlüğü ve özgünlüğünü kazanabilmesi için Kova Çağına geçmesi şarttır.
Bu Merkür Akrep dönemi, hem düz hem retro geçişi sağladığı için haritanızda nasıl bulunuyor olursa olsun içinizdeki karanlık çağın araçlarını bulup dönüştürmeniz için büyük bir fırsat kapısı olacaktır.
Bütün şekilleriyle iletişim, gücü yönettiğimiz ulu bir aracın bize tahsis edilmesidir. Sözlerimiz kıymetlidir. Ağzımızdan çıkan en basit şey bile. Çünkü insan literatürdeki bütün sözcükleri kullanmaya muktedirdir ama hangisini seçeceği tamamen kendi elindedir. O yüzden boşboğazlık, düşünmeden konuşmak Merküryen doğanın tuzaklarındandır. Merkür Akrep’te ise bu risk çok daha büyük olur. Oysa insanın en büyük özgürlüğü, diğerlerini özgür bırakmasıdır. Başkalarının davranışlarına, yaptıklarına takılmak, geçmişte yaşamaya sebebiyet verir. Anda kalmak, Farkındalık halini deneyimlemek şimdide ve kendimizde, herkesin özgürce, ortaklaşa, kardeşçe kaynaşması demektir.
Aralık ayına dek sürecek olan bu Merkür Akrep serüveninin bizzat size özgü ödevlerini, potansiyel desteklerini, şifa kapılarını öğrenmek için bu günlere özel sunduğum Merkür Akrep analizine başvurabilirsiniz. 💮 Nasıl bir Merkür ile doğdunuz, sözel gücünüzü hangi alanlarda elinize alabilir ve kendinizi dinletebilirsiniz, hangi şekilde iletişim kurduğunuzda daha güvenli hissedebilirsiniz öğrenmek ister misiniz? Detaylar için lütfen DMden ulaşın.
Işık olsun. ✨