
İnsanlık tarihinin çok önemli bir noktasında konumlanmış bulunuyoruz.
Bu senenin yıkım ve yeniyi-yaratım gücüne hepimiz şahit olduk. Eskiye ait, yeniye engel teşkil eden şeyler artık bu dünya düzleminden silinmek üzereler…
Akrep mevsimine halihazırda girmişken bunun üzerine biraz daha eğilmemiz isteniyor bizlerden. Merkür’ün de hala Akrep burcunda ve Retro -geri- harekette olduğunu hesaba katmayı unutmadan, toplumsal konularda önemli bir dönüşümün şahitleri olduğumuzu söyleyebiliriz. Ayrıca bu Akrep Retrosunun önümüzdeki 6 sene daha tekrar etmeyeceğini hatırlatırım, o yüzden çokça kritik ve önemsenmesi gereken bir enerjiyi deneyimlediğimizi ne kadar söylesem azdır.
Akrep, insanlığa; saman altı edilmiş, gizlenmiş, bastırılmış, yasak ve kötü gösterilmiş, travma yaratmış, unutturulmuş, sadece karanlıklarda yüzleşileceği düşündürülmüş, ayıplanmış, bilinçaltına atılmış, bilincin üstüne çıkması korku yaratmış… şeyleri gösterir. Ve insanlık tarihi bu gibi bastırılmış duygu ve deneyimlerle doludur.
İnsanı karanlığa çeken asıl şey, kendini ilgili şeyi bilmekten geri tutmaktır. Kendini sınırlamaktır. Işıkta olan şeylerin bilgisine sahip olmak ve onların yarattığı duyguları çözüp özgürleşmek çok daha kolayken, karanlıkta bırakılmış, yüzleşilmekten kaçınılmış olan duyguların bilgisine ulaşmak çok daha zordur, zira karanlıkta kalmak demek bilgiden yoksun kalmak demektir. Işık, bilinci; karanlık, bilinçdışını ifade etmektedir. İnsan ancak bilmediği, tanımadığı şeylerden korkar. Bildiği zaman “şeylere” nasıl yaklaşması gerektiğini de bilebilir ve korkusunun üstüne çıkarak azat olur, özgürleşir.
Bizler bir şeyden korkuyorsak, bir şey bizde karanlıktaysa bunun birçok sebebi olabilir. İnsan her an sınav halinde yaşar, Kainat, doğru yolda tutmak için ihtiyacımız olan bilinci aşılamak hatırına bizi boş bırakmaz. Bizi ışıkta tutar, bilginin içinde kalmamız ve karanlığın hareketsiz, atıl doğasına çekilmememiz için daima gerek insanlar gerek içimizdeki dürtüler aracılığıyla bize yardım eder.
Kainatın bu bilgi ışığı her an mevcuttur. Her an, dünyamıza kutlu bir yağmur gibi yağmaktadır. Bu yağmurun altında ıslanmaya gönüllü olan kalpler, tohumlarını uyandırmaya da gönüllü olanlardır.
Tohumumuz bizi biz yapan öz bilgimizdir, hayatta ilerlerken hangi ağaç olacağımızı bildiren kadim bilinçtir. Kainatın yağmurlarının altında olmak, sadece istemekten geçer. Niyet etmek, talep etmek onunla bütün olmak için dua etmekten geçer…
Bizi karanlıkta tutan şeyler ne kadar günlük yaşamda -güncel- şeylerden kaynaklanıyor gibi görünse de aslında her şey bizde ne kodlandıysa onun bir tezahürüdür. Yani, güncel bir sebepten ruhunuzun karanlığına düştüyseniz bunun arkaplanında geçmişinizden getirdiğiniz bir enerji yattığını fark etmelisiniz.
İşte aile geçmişimiz, genetik kodlarımız, epigenetik aktarımlar bu noktada devreye girmektedir.
İnsan aslında hem aydınlığın hem de karanlığın efendisidir. Yin ve yangdır. Eril ve dişildir. Yer ve göktür. Kalp ve zihindir. Ama Terazinin küfesi bir yerde ağırlık yaratmaya meyillidir. Bu yüzden tek bir kutba odaklanırız. Ama bir diğeri olmadan da yaşayamayız. Ailemizin geçmişinden miras aldığımız karanlıklar, içimizdeki ışığı geliştirmek için bize bahşedilmiş fırsat pencereleridir. Bazı ailelerin köklerinde çok büyük travmaların izleri mevcut olduğunu görürüz, bu yüzden çok ciddi kısıtlanmalar, blokajlara yaşarlar. Ama bu travmalar sebepsiz yere kainatın çarkında yer edinmemiştir. Bizler her bir yeni nesil ile güçleniriz. İnsanlığın evrimi bu şekilde çalışır. Geçmişin acısı, geleceğin neşesine kapı aralamaktadır.
Kova çağına girerken, Balık çağının taşıdığı tüm o -sessizleştirilmiş- Yengeç, Akrep, Balık dramalarının artık temizliğini yapıyoruz. Dikkatli bakarsanız bütün kolektife acı veren konuların hep bu 3 burcun gölge arketiplerini taşıdığını görürsünüz. Bastırılmış sevgi, bastırılmış cinsellik, bastırılmış duygular…
Karanlıkta kalmış bir aileye doğan her yeni nesil, içinde bu dramaları çözebilmesini sağlayacak bir ışıkla – bilgiyle- doğar. Nitekim, aileye doğan hiçbir çocuk sebepsiz doğmamaktadır. Her çocuk aileyi tekamül ettirmek için buradadır. Çocuk sahibi olmanın kutsallığı işte tam da buradadır. Çocuk, anne ve babaya öğretmektedir.
Sizler, hepiniz, ailenizin çocuğu olarak ailenizi tekamül ettirme misyonu ile doğdunuz. Aile, kolektifin -toplumun- en küçük yansımasıdır. Ve Kolektifin -tüm dünyanın- şifası için her ailenin kendi içinde tekamül etmesi gerekir. Dünyanın yükselişi, aile içerisinde başlar. Bu yüzden, aileye doğan çocuğa büyük bir vazife düşer; kendi bireysel gelişimini gerçekleştirip bulunduğu alanı bu yeni gelişmiş benlik algısı ile beslemek. Aslında bunu yapmak teoride çok kolaydır; tek gereken içsel dürtüyü izlemektir.
İçsel dürtüsünü izleyen toksik ailenin çocuğu, ailede farklı ve dışlanmış hissedebilir. Çünkü aile sınırları içerisinde daha önce yapılmamışı yapmayı arzu eder. Bu içteki arzu, aileyi geliştirecek olan bilginin bir dışavurumudur. Çocuğun öğrenmesi gereken en temel şey, bu bilgiyi sağlıklı bir şekilde nasıl dışavurabileceğidir, nihayetinde ve hakikatte bilgi onun içine kodlanmış bir şekilde mevcuttur. İhtiyacı olan her şey içsel dürtülerinde saklıdır. Bazı senaryolarda çocuğun içsel dürtüleri, çocuğu mevcut toksik aile yaklaşımının ötesine çıkmaya itebilir ve böylelikle kendisini geliştirecek bir fırsat bulabilir. Kendi duygularını anlamak ve sağlıklı bir şekilde dışa vurmak, karma-kırıcı (ailenin toksik alışkanlıkları ve inançlarını dönüştüren) dürtüleri duyabilmenin ilk şartıdır.
Pazartesi günü için niyetlendiğimiz “Yaşam Amacı Pusulasımız” atölyesinde, çocuk ve aile arasındaki ilişkinin hem çocuğun tekamülü -kendini gerçekleştirmesi- hem de ailenin tekamülü – karmik döngünün kırılması- için ne kadar önemli olduğunu konuşacak ve haritalarınızda okumasını yapacağız. Genellikle içinde bulunduğumuz toplumda bu misyon gözardı edilmekte ve insanlar yaşamlarında ben-merkezli bir yaklaşım izlemektedir. Oysa daha önce de söylediğim gibi bizi biz yapan kimliğimiz olan Güneş ve Ay, aynı zamanda bizi biz yapan Anne ve Baba ile doğrudan ilintilidir.
Atölyeye katılarak ve benden Psikolojik Astroloji analiz-danışmanlığı alarak bu konuda kendi hayatınızla ilgili derinleşmeye gidebilir, sizdeki aile misyonuyla ilgili getirdiğiniz kodları keşfedebilir ve şifa için önemli bir adım atabilirsiniz.
Işık olsun. ✨