
Herkese merhaba! ☉
28 Ocak 2021’de İstanbul saatiyle saat 22:16’da Aslan burcunda bir Dolunay gerçekleşti!
Bu dolunayın sihri karşısında kelimeler kifayetsiz gerçekten.
Olağanüstü yoğunlukta bir enerji akışı. Güneş’in oğlu Aslan’dan da zaten daha azı beklenemezdi.
Geçtiğimiz Yeniay’da hatırlarsanız oldukça içe dönük bir enerji söz konusuydu. Bu Dolunay’da ise oldukça dışadönük bir enerji olduğu aşikar!
⚷Anahtar kelimeler:
Uyanış, canlılık, içsel çocuğun – kalbin – şifası, ilahi erilin koruyucu mevcudiyeti İle desteklenmek, güvende hissetmek, kendin olmak için gereken adımı atmak, kalbin alanına girmek – kalpte yaşamak, paylaşım, cömertliğin özgürleştirici ruhuyla hemhal olmak, aşk, kardeşlik, yoldaşlık, ilişkilerin şifalanması, kolektif bilinçaltının şifalanması…
Gökyüzünde çok güçlü bir Yang / Eril enerji hakimiyeti mevcut ve bu Yang enerji, bütün yaralarından arınmış bir karaktere sahip. Işığın Oğlu veya İlahi Eril’in iç veya dış dünyamızda kendini tezahür ettirmesi; keyifli, rahat, güvende hissetmemiz için ihtiyaç duyduğumuz yegane şeydir. Varlığımızın tam olarak kabul gördüğünü hissetmek, benliğimizi özgürce ifade edebileceğimizi bilmek de; dengede ve sağlıkta kalmamız için elimizde olabilecek en kıymetli şeylerdir.
Dolunayın; 9 derecede, Aslan burcunda ve 5-11 aksını tetikleyerek gerçekleşmesi. Dolunay haritasının 5. evindeki güçlü stelyum bulundurması, iki büyük kavuşuma ev sahipliği yapması, düşünürken dahi heyecanlandıran bir hadise.
Bu Dolunay dönemini -önümüzdeki 15 günü-, kendinize ve çevrenize bir hediye bilin.
İlişkilerde bir sonraki aşamaya geçmek için fırsatı değerlendirin. Bilhassa Yeniay’dan bu yana olgunlaşan konular üzerinde net kararlar alma cesareti gösterin. Harekete geçme cesareti gösterin. Kainat harekete geçmeyi destekliyor. Özgürleşmeniz için gereken büyük adımı şimdi atmanızı söylüyor.
Oğlak Yeniayı bizi kendimizle yüzleştirdi, belki ufak depresyon krizleriyle sınadı ve ne olmak, nasıl hissetmek istediğimizi anlamamız için alan tuttu. Şimdi bu bilgelik ile verdiğimiz kararın arkasında durmak için bir şansa sahibiz.
Şayet enerjiniz hala düşükse, kendinizi depresif hissediyorsanız veya duygusal olarak patladı patlayacak gibiyseniz, kalbinizi – yaşam alanınızı – bu yeni olasılıklara açmaya direniyorsunuz demektir. Bu Dolunay, sizin dirençlerinizi kırmak için burada. Eğer bununla tek başınıza yüzleşemiyorsanız bu Dolunay sürecine özel kurguladığım “Kalp Seansı” için bana başvurabilirsiniz. 15, hatta 14 gün süreniz var. Readyy, Go!
Venüs-Plüto kavuşumu da kalbimizde konuşlanmış, travmatik blokajların dönüştürülmesi adına güçlü bir fırsata sahip olduğumuzu haber ediyor. Kalp merkezli bir şifa kapısındayız diyebiliriz özetle.
💮Kalbinizi açmakta ne kadar özgür hissediyorsunuz?
💮Olduğunuz insanı -hakikaten- tanıyan var mı?
💮Başkaları hatırına kendi ışığınızı kısık ayarda mı tuttunuz?
💮En son ne zaman kalp huzurunu, sükuneti, güvende olma hissini tam olarak yaşadınız ve tamamen kendinizi serbest bıraktınız?
💮En son ne zaman bir şeyi, bir yeri, bir insanı sırf sevmenin hissine varmak hatırına sevdiniz?
💮Kainata, İlahi Sisteme gerçekten güveniyor musunuz?
İlahi sistem kusursuz işler, bunun en büyük kanıtı olarak astrolojiyi gösterebiliriz. Astroloji bizlere kaderin yazılı olduğunun en büyük delilidir. Her şey bellidir, 1000, 5000, 10000+ yıl sonra dahi yıldızların ne konumda olduğu bellidir, dolayısıyla sizin 100 yıllık olası yaşamınızdaki kader yolunu yazdığını söylemek öyle çok da büyük bir olay değildir aslında. Kısacık bir süredir İlahi Sistemin gözünden bakıldığında. Bunu tam anlamıyla kusursuz bir şekilde hesaplamış olmak, tüm seçenekler ve olasılıklarla detaylandırmış olmak onun için çok kolay bir şeydir. Astroloji işte bu olasılıkları, yol ayrımlarını bize verir. Bizim verdiğimiz kararlar, derslerden öğrenme serüvenimiz, büyük planda bize biçilen rolü nasıl oynadığımızı belirler. Bu rolü bilerek ve isteyerek mi oynuyoruz, yoksa rüzgarda savrulan bir yaprak gibi, kaderin bizden ne istediğine dair hiçbir fikir sahibi olmaksızın mı?
Bize biçilen rolü bilmek için astroloji hızlı bir yoldur, ama bundan daha erdemli bir yol vardır ki o da Kalp Yoludur. Kendi kalbinin rehberliğini duyabilecek kadar onu saflaştırmak. Kalp, şayet düzenli olarak yıkanıp paklanmazsa çabuk “kir” tutan bir organdır. Yanlış söylenilmiş sözler, yanlış edinilmiş inançlar, başkalarından geçmiş olan negatif kalıplar ve enerjisel kalıntılar kalbin üzerini kaplar ve insanın kendi hakikatinden uzaklaşmasına neden olur. Üzeri örtülmüş kalp inanmakta zorlanır, kainatın kusursuz sistemi, melekleri ona bir rüya gibi gelir. Var olduğunu zihnen bilmesinin yeterli olduğu yanılgısına düşer ve daha sonra sistemin işleyişini, ona verdiklerini dünya gözüyle görmeye başlar. Eşyanın hakikatini değil, kılıfını görür sadece. Bakara suresi bize bu gerçeği mükemmel anlatır. İşte o yüzden “Onların kalpleri mühürlüdür”, “Onların kalplerinde bir bozukluk vardır” ve “İnanmadıkları halde inandık derler” buyurulmuştur. Bu Yüce Yaradan’ın bir cezası değildir, ama ondan izinsiz de değildir. Zira kader planında, kişinin kendi seçimi olan kalbinin mühürlenmesi, onun daha üst idraklere çıkması için bir sınav olarak kabul görmüştür ve “challenge accepted” demediği sürece de o sınav hayat boyu kişiye tekrarlanır. Kalpteki enerji kanalının bloke olması olarak da tanımlanabilecek bu durum, ancak kalbin hakiki yazılımına uygun şekilde davranılarak çözülebilir. Kalbi açık olanların dört erdemi olan dürüstlük, şefkat, adalet ve tarafsızlık bu hakiki yazılımın anahtarları olarak kullanılabilir.
Şayet bunları yaptığınızı düşünüyor ama yine de kalbinizde blokaj deneyimliyorsanız, karmik bir yük taşıyor olabilirsiniz. Bu yükün temizlenmesi, manevi pratikler ile zaman içinde gerçekleşebilir. Büyük bir adanma ile devam etmeniz gerekir. Dışarıdan destek almak bu hususta yolculuğunuzu kolaylaştıracağı için size o yüzden ilk etapta kendinizi enerjisel seanslar ile desteklemenizi öneririm. Ondan sonra kalbinizin sesini daha rahat duyabilir, daha rahat bir yol izleyebilirsiniz.
Kalbi açık olanın kalbi, etrafta gördüğü şeyler karşısında titrer veya titreşir. Bu korku anlamında değildir. Bu, şeylerin frekansına rezone olma halidir. Rutin bir hayat yaşamak, kötü insan olmamak kalbi açık tutmak için yeterli olmayabilir. Zira etraftan sürekli negatif kodlarla bilmeksizin kodlanırız. Bir noktadan sonra vücut hissizleşir, fazla dünyevi olur, duygular sadece dünyasal şeylere tepki verir. Yani ağlayabilen, dramatik birisi kalbi açık birisi olmayabilir. Balık burçları bunu çok iyi deneyimler. İlk önce yaşamı dünyevi bir dram olarak görürler ve duyguları sadece etraftaki negatif olaylara yöneliktir. Ardından bu deneyimler ile olgunlaşırlar ve duygusal açıklık potansiyelleri kalplerini manevi olana açmaya başlar. Daha önce hiç inanmadıkları metafizik, spiritüel olaylara inanmaya başlarlar.
Kuşkusuz herkesin kalbini açma serüveni farklı sınavlar eşliğinde gerçekleşir. Bu Dolunay, kalbinizde bir ışık yakarak sınavınızın ne olduğunu daha iyi idrak etmenize alan tutmak içindir. Bu süreçte fiziksel kalp rahatsızlığı olanların ekstra dikkat etmesi gerekebilir. Fiziksel kalp rahatsızlıkları, kalp blokajının güçlü tezahürlerindendir. İnsanlar genellikle kalp hastalığına yakalandıktan sonra ya daha naif, sakin bir mizaç kazanırlar, ya da öfkeli ve huysuz olurlar. Bu onların, söz konusu sınava verdikleri tepkiyle alakalıdır.
Şu hayatta kalp açıklığından daha önemli hiçbir şey yoktur. Kalp açıklığı bize hem maddi hem manevi sıhhat, sağlık, denge vaat eden yegane şey olabilir. Bu dünyada çok şey başarmış olmak, şayet kalbiniz sevgiyle titreşmiyorsa boştur. Zira bütün o sahip olduklarınız, kalbinizin hissizliği karşısında sizde bir etkide bulunamaz. Kalbi sevgiyle titreşmeyen bir insan, sahip olduklarının tadını çıkaramaz. Sahip olduklarının tadını çıkaramayan bir insan da, beslenmiş, desteklenmiş, tatmin olmuş hissetmez. Ve bu gerçekten bir insanın kapılabileceği en büyük tuzaktır. Öyleyse siz sadece sevin, kalbinizi sevgiyle, hayranlıkla titreştirin. Geri kalanını kalbiniz size fısıldasın.
Bu Aslan Dolunayında kalbinde aşk olanlardan olmayı dileyin.
Aşk ve Işıkla… ✨💛