Muazzam bir akış…
Beklenilen an geldi. İçine girdiğimiz bu kısa fırsat penceresi, uzun zamandır maruz kalmadığım bir güce sahip. Öylesine yoğun ki, bu kozmik akışı yeryüzüne çapalamak bir hayli yorucu. Resmen rahmet yağıyor ve Yang enerji tüm yeryüzünü kuşatıyor.
Bu güçlü Yang enerjiyi yeryüzüne sağlıklı bir şekilde aktarabilmek için ise kuşkusuz Yin olmak gerekiyor. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, aslanı sakinleştiren kadın misali, Yang doğadaki kozmik akışın sakince yeryüzünü besleyebilmesi için Yin varlığımıza ihtiyaç duyuluyor.
Yeniaya denk gelen nadir bir 8.8 Aslan Kapısına şahitlik etmekteyiz. Bu nadide olayı sükunetle ele almamız gerçekten önemli. Kendinizi stresten ve aşırı eylemsellikten muhafaza etmeniz bu sükunete geçmeniz için anahtar rolü üstlenmektedir.
8.8, Kozmik bir geçiş kapısıdır ve saf yaratım enerjisidir. Bunun yeni fikir tohumlarını ektiğimiz Yeniay vaktine denk gelmesi ise gerçekten ilahi bir lütuf olarak görülebilir.
Yeniay-Uranüs Karesini gördüğümde hissettiğim yoğun kutluluğun, kuvvetli değişim enerjisinin daha net onayını aldım. Muhteşem destekler aldığımız Uranyen bir Yeniay yaşıyoruz. Bu ayrıca Ağustos yazısında anlattığım Kılıçların Uşağı ve Kılıçların Ası enerjisine geçiş yapmamızı büyük anlamda destekliyor, hatta bizi alıp direkt o enerjinin içine bırakıyor.
Biliyoruz ki Uranüs, sıradışılığın gezegenidir. Ne olursa olsun eskiye ait, insanı kısıtlayan ne varsa değişmek için Uranüs’ün kurtarıcı-devrimci hızlı değişim getiren gücüne ihtiyaç duyar. Uranüs, Işıktır; zira hiçbir şey Işığın hızına yetişemez. Hiçbir şey insanı içinde olduğu karanlıktan onun gibi çekip çıkartmayı bilemez. İşte Uranüs de Işığın bu yetkileriyle insanı olduğu psikolojik karanlıklardan çekip çıkarabilir.
Ve o bir Şimşek gibidir, değişime ihtiyaç olduğu anda aniden belirir ve görevini tamamlayıp gidiverir.
Aslan burcundaki Yeniay ile Uranüs’ün bu etkileşimi kuşkusuz, geçmişin sınırlayan doğasından özgürleşmemiz için çok büyük bir fırsat olarak gelmiştir.
Aslan burcu, cömertlik, saf vericilik, saf kendinlik, Güneş gibi Işık olmakla ilgilidir. Ve biliriz ki hepimizin içindeki tüm bu aydınlık veçheler açığa çıkmak ister. İnsan ancak, Yin&Yang enerjilerini sağlıklı çalıştırdığı halde Aslanın bu öğretisini tamamlar. Aslan burcunu bedenlenmiş bireylere baktığınızda bunu görebilirsiniz. Onlar hem Yin hasletlerle ilgili olan sanatsal yetkinliklerini onurlandırırlar, hem de saf kendinlik halinin -Egoyu /Yang’ı bedene aydınlık bir şekilde indirmenin- temsilcisi olurlar. İşte bu sayede, kendilerini yaşamla bir bütün hissedebilirler. Bu sayede, kaybetmekten korkmadan özgürce verebilirler. Çünkü kendilerinden her haliyle hoşnut olmayı bilirler. (Elbette bu saydıklarım gölge yönlerinden özgürleşmiş Aslanlar içindir, Aslanın en iyi bedenlenmiş hali için geçerlidir)
Dolayısıyla Uranüs, şu zamana kadar içinizde bastırdığınız bu aydınlık hasletleri fark etmeniz hatırına, sizi psikolojik anlamda biraz sarsabilir. Kendinizi özellikle bu dönem, olduğunuz yerde sıkışmış hissediyor olabilirsiniz, yaptıklarınızın tam olarak sizi siz yapmadığını düşünmeye başlayabilirsiniz. Şayet hal böyleyse, bu Yeniay sizin için herkes için olduğundan çok önemli bir yere sahiptir. Kalbinizin alanını genişletmek için kendinize izin verin. Esnemeyi öğrenin. Sınırlarınızın ötesine geçmeyi öğrenin. Sınırsızlığı ve sonsuzluğu tefekkür edin. Elbette başlarda bu sizin kendinizi belirsizlikler içinde hissetmenize neden olabilir. Yeni bir yola adım attığınızda, yeni bir alana girdiğinizde orasıyla tanışmadan önce her şey size yabancı veya tuhaf hissettirebilir ki bu çok normaldir. Ama kalbinize tanıdıksa, gözleriniz ve aklınızla yabancılık çekmeniz sizi bir şeyden alıkoymasın.
Dünyanın hali, tıpkı yukarıda anlattığım bireysel yoruma benzediği için de, kolektif anlamda zaten kendinizi farklı bir şey yapıyor gibi hissedeceğinizi düşünmüyorum. Zira dünya, bu güçlü Uranyen Aslan Kapısının etkisiyle büyük bir dönüşümün eşiğinde durmakta. Bu dönüşümün aydınlığa hizmet etmesi hatırına, hepimizin içindeki bu kutlu Aslan ışığını bulması gerçekten çok önemli.
Şu günlerde herkes birleşmekten, dayanışmadan bahsediyor ama bir insanın diğerleriyle BİR olabilmesi için ilk önce kendisiyle bütün olması gereir. Çünkü kendi varlığı içinde çatışma içinde olan bir kimse, dışarıda birlik ve beraberliği hak ettiği gibi yaşamıyor olabilir. Yaşadığını sanabilir ama bir illüzyonla kendini kandırıyor olabilir. Birlik ve beraberliğin gerçek bir dönüşüm getirebilmesi, ancak kendi içinde birliği bulmuş olanların birlikteliğiyle mümkündür.
Dünyada kaos varsa, ülkenizde kaos, hatta içinde bulunduğunuz en küçük çemberde kaos olması sizi şaşırtmamalıdır. Ve eğer en küçük çemberde aydınlık ve ışık hakimse, bunun yavaş yavaş ülkeye ve daha sonra Dünyaya yansıması da sizi şaşırtmamalıdır. Her şey, insanın kendi içindeki bütünlüğü bulması ile mümkün olabilir. İşte böylelikle de insanlık Birlik bilincini tanıyacaktır.
Bunun için, her şeyden önce, Uranüs’ün bizleri eski düzenden çekip çıkartmak için getirdiği Kaosu bir felaket olarak görmeyi bırakmamız şarttır. İnsanlar Uranüs’ün Kaosunu bir felaket gibi gördükleri ve ondan çıkmak yerine, onun içinde hayatta kalmaya çalışmakla meşgul oldukları için bir türlü büyük resmi görememekteler.
Bu ani değişimlerin kolektif bilinçdışında yarattığı anksiyete, gerginlik, stres halini hassas olanlarınız şüphesiz çok güçlü bir şekilde şu günlerde deneyimliyor. Kolektife veya size ait fark etmeksizin anksiyete ile baş etmek için yol benzerdir. Kökenini bulmak. İnsan kendinde anksiyete yaratan şeyin kökenini tespit ettiğinde, başlı başına bir çözülme yaşayabilir. Yanı sıra, sinir sisteminin sağlığı için dengeleyici desteklere danışmakta da büyük fayda görülmektedir.
Sinir sisteminizi dengelemek için bitkisel destek;
- 1 tutam limoni melisa
- 1-2 çay kaşığı rendelenmiş limon kabuğu
- 1 tatlı kaşığı yeşil çay
250 ml kaynamış suda 10 dk demlendikten sonra yavaş yavaş için.
Uranyen enerji, gerçek anlamda vücuttaki elektrik (Yang enerji) sistemini yönetir ve onunla ilgili hareketler içimizde enerjisel dalgalanma yaratabilir. Şu anda yaşadığımız şey ise çok yoğun bir Yang fenomenidir. Kendinizi mutlaka Yin işlere yöneltmeli, ani davranışlar, duygusal çıkışlar veya içsel heyecanlar yaşamak yerine daha dingin, sükunet alanında, yeryüzüne daha güçlü kökler salarak bu zamanı geçirmelisiniz.
Uygulaması kolay, derinlikli bir pratik:
- Her şeyden önce, enerji alanınızı tıpkı üzerinizdeki kırışıklığı düzeltir gibi nazik el hareketleriyle yukarıdan aşağı düzelterek işe başlayın.
- Başınızın hizasından başlayarak ayaklarınızın hizasına kadar ellerinizi nazikçe düzeltme hareketleriyle indirin ve en son yeryüzüyle temas edin.
- Yüz üstü yere uzanın, sanki toprak sizi kucaklıyor gibi düşünün, yeryüzüyle bütünleştiğinizi düşünün.
- Ve sonra üzerinizde en sevdiğiniz çiçeklerin açtığını hayal edin, hissedin.
- Siz yüz üstü uzanmaya devam ederken üzerinizde açan mis kokulu çiçeklerin hayali kokusunu içinize çekin.
- Doğa ile tam bir bütünleme hali hissedene kadar bunu sürdürün.
- Toprak Ananın kucaklayıcı, koşulsuz verici doğasına şükran duyun ve bundan saf bir ilham edinin.
Kısacası;
Değişim ve dönüşüm kapıda. Söylediğim ve söylemediğim göksel işaretlerin ışığında, belki başta sert görünen ama bizim bazı şeyleri fark edip birlikte Işığın Öğretisini kuşanmamızı sağlayacak olan bütün olup bitenlerin karşısında, Aslan gibi güçlü ve Güneş gibi aydınlık durmamız öğütlenmektedir. Şu bilinmelidir ki, Uranüs’ü hiç kimse durduramaz. Bu enerjiyi kendi lehlerine çevirmeye çalışarak, sizlerin Aslan Kapısının Işığıyla parlamanızı kesintiye uğratacak bazı senaryolar ortaya atabilirler belki ya da hala bu Yangın gündemiyle zihninizi meşgul edebilirler, yani her halükarda uyanık olmak şart. Uranüs’ün sizleri sert bir Uyanma Çağrısı ile sarsmasından önce siz sükunetle, içsel dengenizle bu olayların hakikatine uyanarak kendinize bir iyilik yapın. Uranüs’ün değişim getiren bilinç ışığını kuşanın.
En az önümüzdeki Başak Yeniayına kadar bu Uranyen doğadaki Yeniay’ın etkilerini deneyimleyeceğiz.
Hatırlarsanız peş peşe iki Kova Dolunayı deneyimliyoruz ve Kova’nın yöneticisi Uranüs’tür. O Uranüs’ün gelip bu Yeniayla temasa geçmesi de muazzam bir İlahi Plan’ın ürünüdür.
Dilerim bu kutlu günlerde, kendi içimizdeki Işığı hiç olmadığı kadar buluruz ve hiç olmadığı kadar el ele aydınlığa yol alırız.
Işık olsun. ✨
Ey Rabbim, saban gibi sürülmüşüm ben Çamur gibi dağılmışım Ama biliyorum artık, şifa için Önce dağılmam gerekmiş. Yürek sızısıyla sana teslim oluyorum şimdi Bu acıyı ancak sen biçersin Bende yaşa Bu dallarım senin meyvelerini versin Bende yaşa Rabbim Benim sende yaşadığım gibi Diz çöküyorum huzurunda Bu bahçenin en aydınlık eşiğinde Altın şafağın eşiğinde Işıldayan baharın eşiğinde Kış mevsiminin eşiğinden uzak Görüyorum yeşilin tonunu Ekincinin şarkısını duyuyorum Bende yaşa Bu dallarım senin meyvelerini versin Bende yaşa Rabbim Kelamın kök salsın ruhuma Kurtar beni Meyveni vermeyen dallarımdan Ve benimle hareket et, Rabbim Benim seninle hareket ettiğim gibi. Hani yağmur ve kar Gökten aşağı iner de Dönmez geri yerine, toprağı besler ve yaşamı getirir Ekinciye tohum, aç karınlara aş olur. Rabbin sesi de işte böyle bir şimşektir. Geldiği yere dönmez, boşlukta kaybolup gitmez. Huzura yönelmemiz Ve neşeyle var olmamız şarttır bize. Tepeler önümüzde serilidir Gelir sesleri buraya kadar. Çayırdaki ağaçlar el çırpar, bayram eder tüm diyar Dikenler yerine Selviler uzanır semaya Çalılar yerine de, mersinler sonsuz çiçekler açar Onun ismiyle Rabbin ismiyledir bunlar. Asla yok olmayacak bir işaret gibi Toprağın yeşilinin tohumdan gelmesi gibi Bu bahçeye ekilenler de, ulu ağaçlara dönerler Ve Rabb adalet eker, adaleti över, Günlerin sonu gelene değin yücelir uluslar... Çeviri: Serkan Önder