
22 Ağustos 2021 İstanbul saatiyle 15:01’de Kova burcundaki ikinci -Mavi- Dolunay netleşti ve etkisini önümüzdeki Yeniaya kadar hissettirecek.
Kozmik ışınlar, gökyüzünün çatısına adeta çarpa çarpa bardaktan boşalırcasına yağıyor…
İlahi… Bizleri böylesi kutlu bir zamanda yaşayan kulların kıldığın için sana hamdolsun. Bütünü aydınlatmak için yağdırdıklarının tümünü kolaylıkla içimizde bulmamız için bizi sana yönelt. Karanlık gecede ihtişamıyla parlayan Göksel Vazifelilerini bize dost edindir ve onların gösterdiklerinde seni bulmamızı kolaylaştır. Hayatımızın şu noktasında görmek nasip kılınmış olan hakikati, en latif hâliyle görebilmemiz için gölgelerimizi dağıt, ışığımızı sağlam kıl. Sen bilensin, bildirensin, bizi de bilenlerden eyle…
Bu Dolunay, 29° Aslan-Kova aksında gerçekleşti ve bu sayede gökyüzünün en hayırlı, şanlı yıldızlarından Regulus ile kavuşum yaşandı.
Regulus, Mars-Jüpiter doğasına sahip. Her şeye rağmen kükreyerek, tüm zorlukların üstesinden gelmeyi kafasına koyan bir aslan gibi ruhumuza cesaret aşılamakta.
Gezegensel yerleşimlere baktığımızda da ayrıca oldukça güçlü bir Yay/Jüpiter vurgusu görmekteyiz. Dolunay Yükseleni Yay burcunda ve anlıyoruz ki, bu süreçte bizleri destekleyecek olan en büyük destek; ilim, yüksek düzey bilgiler, farkındalık metinleri, ilahi metinler, dualar ve meditasyonlar… Şayet bizler bir sonraki Yeniaya dek yüksek ilim araçlarını, bu konularda öğrenmeyi günlük yaşamımızın bir parçası kılarsak, gökyüzünün ödevini pekala gerçekleştirmek için en önemli adımı atmış olacağız.

Yükselenin yöneticisi Jüpiter‘in Dolunay ile kavuştuğunu görünce ise anlıyoruz ki, bu tema şu günlerde gerçekten normalden çok daha önemli. İlahi, bu zamanın, kolektifin bilincinin yükselmesi için ne kadar çok önemli bir zaman aralığı olduğunu belirtmek ister gibi. Bu zaman aralığında kişiliğini, ruhunu tekamül ettirmek isteyenler, kolektifi aydınlığa çıkarmak için bir şeyler yapanlar sanki Felix Felicis içmiş gibi. 🙂
Mars-Uranüs görünümü de bir diğer yandan, arzularımız için motive olmamızı kolaylaştırır nitelikte. Buradan gelen güçlü bir enerji dalgası üzerimizden geçtiği için, daha önce cesaret edilememiş konularda cesaret etmemiz şimdi daha mümkün görünüyor. Ki Regulus’un da bu konudaki katkısını hatırlayalım (Jüpiter-Mars) bu yüksek yaşamsal ateş enerjisinin bombardıman halinde bedenimizde dolanması cidden kaçınılmaz. İşte bu sebepte, blokaj sıkıntısı yaşayanlar bu süreci çok zor geçirebilir. Doğru akamayan enerji, bloke olduğu yerlerdeki sorunların daha görünür olmasıne sebebiyet verebilmektedir. Yanısıra da, enerjinin rahat aktığı yerlerde gerçekleşen yoğunlaşma ve muhtemel topraklanamama hali bedende kalp-damar (kardiovasküler) sistemini zorlama riski taşıyabilir. O yüzden hali hazırda zaten akış zorlarken, kardiovasküler rahatsızlıkları bulunan kişilerin kendilerini ekstradan yormamaya dikkat göstermesini öneririm.
Bu Dolunayda ilgi çekici, ruha şifa çok fazla detay ve etkileşim mevcut. Bir tanesi örneğin, Ay-Asklepios Üçgeni (0′ orb). Bu zamanın, fiziksel şifa adına çok kıymetli olduğunun haberini veriyor. Özellikle de, sinir sistemi, beyin, mide, bağırsak, enerji sorunları, anksiyete, depresyon gibi psiko-fizyolojik sorunlar ile ilgili umut vaat edici dönüşümler hatırına harekete geçilmesini salık veriyor. Bitkisel şifa metotlarının bu dönemde kullanılmasının çok daha etkili olabileceği, özellikle de taze -hatta ay ışığı altında toplanmış- tıbbi-aromatik bitkilerin normalden katbekat tesirinin artabileceği de buradan anlayabileceğimiz çok özel bir detay.
Önümüzdeki Yeniaya kadar içebileceğiniz bir tarif:
- Yarım demet Nane
- 1 avuç Adaçayı
- 1 tatlı kaşığı Lavanta
- Yarım Limon
- 3 bardak soğuk suya elinizle parçaladığınız Naneleri, Yarım limonu, Lavantayı ekleyin. Bir yandan 1.5 bardak kaynamış suyu bir haznede Adaçayının üzerine boşaltın. Adaçayını 5-10 dk demledikten sonra süzün. Süzülen adaçayını soğuduktan sonra Naneli suyun içine boşaltın ve dolaba kaldırın. 3-4 gün soğuk tüketebilirsiniz. (Diğer bitkileri süzmenize gerek yok ama tadı ağırlaşırsa süzebilirsiniz.)

Ayrıca, Neptün-Pallas kavuşumu da ilginç görünümlerden biri ve bunun da etkisi ve maruz kaldığımız kuvvetli ışınların desteğiyle bilhassa psişik insanlarda epifiz bezinin açılımını gözlemleyebiliriz. Bir diğer anlamıyla, sorunları sezgisel yollardan çözebilme kudreti kazandıran bir zamandayız. Ruhsal yollardan bilgi toplayabilir ve ruhsal çözülmeler yaşamak adına bazı çalışmalar yapabiliriz.
İlk aklımıza gelen muhtemelen Tarottur. Nihayetinde Tarot, her şeyden önce bir kişisel/ruhsal tekamül aracıdır ve önemli gelişim basamaklarını sembolik bir dille bizlere anlatır. Açılımlar yaparak, kendinizin şu anki durumuna nasıl katkı olabileceğinizi keşfedebilirsiniz.
Size sunduğu semboller üzerine meditasyon/tefekkür yapmak gerçekten ciddi çözülmeleryaratabilmektedir.
Kova çağına girişimizin nişanı olan bir diğer güçlü göstergeydi bu Ağustos ayı. Şöyle bir düşünürsek, halklar aile oldukları kendi devletlerinin gerçek yüzlerini daha açıkça görmeye başladı, devrim niteliğinde hareketlenmeler görülmeye başlandı. Birçok alanda ifşaatlar gerçekleşti. Buna, çok güvenilir olduğu zannedilen gruplar da dahil. Gerek özelden, gerek genelden birçok ifşaata şahit oldum. Muhtemelen buna hazırl olan, alıcılarını açan herkes kendi alanında bazı ifşaatlara yani hakikatlerin ortaya çıkışına maruz kaldı.
İşte bu ikinci Kova Dolunayı da bunun son raundu misali, Yay vurgusu hak ve hukuk demektir. Herkes bu önümüzdeki Yeniaya kadar hakkı olanı almak için desteklenecektir. İyi ya da kötü. Karmanın apaçık iş başında çalıştığına tanıklık edebiliriz.
Bütün bunlar, Kova çağının ayak sesleridir. Kova çağı demek, devasa bir dönüşüm ve evrimleşme demektir. Burada hepimize çok büyük görevler düşüyor. Her şeyden önce kendi yaşamlarımızda bu dönüşümü görmeye hazırlanmalıyız.
Her Dolunayda “artık bize hizmet etmeyeni” bırakmak klasik olsa da, bu sefer kelimenin tam anlamıyla vaktidir. Bu bırakma halinin büyük olması ihtimali sizi korkutmasın. Kova enerjisi pozitife geçmemizi kolaylaştırmak için bizimle.
Bilhassa önümüzdeki 5 gün yapılmasını önerdiğim meditasyon:
Sesli yönergeyi örnek alarak, daha geniş kapsamlı ve zamana yaydığınız bir meditasyona dönüştürün bunu. Meleğe seslenirken ona zihnen baktığınızı, yöneldiğinizi, onun sizi duyduğunu düşünün. Regulus’un etkisinin devam ettiği bu birkaç gün içinde bilhassa yapmanın çok daha büyük tesiri olacaktır. O ruh haline geçişinizi kolaylaştırabilir. Meditasyona, yazıda bahsini ettiğim gelişim temalarını da dahil edebilirsiniz elbette.
Dilerim bu Kova Dolunayı hepimiz için aydınlığın hakim olduğu yeni bir sürecin başlangıcı olur.
Işık olsun.