22 Aralık 2019 İstanbul saatiyle 07:19:25’te Güneş Oğlak burcuna geçiyor. Kış Gündönümü olarak bilinen hadise ise (astrolojik açıklama ile) Güneş’in Oğlak burcuna geçtiği ilk gecedir.

Bu gece, yılın en uzun gecesi olarak bilinir ve kışın başlangıcıdır. Çünkü bu bir nevi “Işığın Ölümü“dür. Güneş, Anka kuşu sembolizmindeki gibi ölür, karanlığa döner ve tekrar küllerinden doğarak ışığını gitgide arttırmaya başlar. Takip eden ilk üç gün boyunca “dirilme“ süreci devam eder ve geceleri hala göreceli olarak uzundur. İlk bir haftanın ardından Güneş uyanmaya başlar, yani günler uzar. Böylelikle Yaz Gündönümüne kadar yükselerek en yüksek gücüne ulaşır.
Bu gün, kışın/karanlığın/yokluğun başlangıcı olarak düşünülse de, aslında yazın müjdecisidir. Çünkü Güneş/Işık, gücünü bu noktadan sonra geri kazanmaya başlar.
Kadim zamanlardan günümüze gelmiş birçok geleneksel gündönümü bayramının özü de bu yaklaşıma dayanır.
Buna örnek olarak:
* Çin’de ve Tayvan’da her sene Dongzhi Festivali gerçekleşir. Kökleri zen felsefesine dayanan bu festivalde uzun günlerin başlangıcı kutlanır. Bilhassa bu günlerde sıcak beslenmenin önemini vurgularlar ve Yang (veya eril) gıdalar tüketirler. Günler kısaldıkça, Yang enerjinin azaldığına inanırlar. O yüzden sıcaklık başlı başına Yang olsa da, sıcak bir çorbayı da mutlaka Yang gıdalarla zenginleştirirler. [1] Yağlı, proteini, kalorisi ve sodyum oranı yüksek bütün gıdalar Yang gıdadır. Sıcak baharatlar ve bitkisel yağlar ayrıca Yangdır. [2]
Yang gıdalara örnek; zencefil, zerdeçal, sarımsak, kuruyemiş, avokado, çikolata, çiğ soğan, kahve, kuzu, ördek, patlıcan, kırmızı biber, kızartma, süt, yumurta, pirinç, ekmek, tavuk, hindi, kırmızı et, brokoli, yeşil karabiber, ıspanak, siyah çay, turunçgiller.
* Kış Gündönümü için kutlanan bir diğer bayram, Nardugan Bayramıdır. Orta Asya Türklerinin günümüzde halen kutlamaya devam ettiği büyük bir bayramdır bu. İnanışa göre, Gece ile Gündüz, daimi bir savaş halindedir ve Kış Gündönümü’nde Gündüz galip gelir (Yaz Gündönümüne dek iktidarı elinde tutar), böylelikle günler o gece itibariyle uzamaya başlar.
Burada önemli bir metafor/öğreti de vardır. Üzerine tefekkür edebilirsiniz. “En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır” sözünün çetin öğretisine benzer bu, ama Kış Gündönümü’nün en uzun gecesi, kendisini bundan daha çetin gösterebilir.
Nihayetinde zıtlıklardır hakikati ortaya çıkaran. Bir şeyin zıttına şahit olmak, kendi doğasını anlamayı kolaylaştırır. Öyleyse bu dönem, her ne kadar psikolojik anlamda sınayıcı, yıpratıcı etkiler hissettirebilse de aslında, şifasıyla beraberdir. Bu güne yönelik yapılan bütün kutlamalar, işte bu karanlıktaki umut ışığını yakmak içindir…
* Bir diğer kadim Kış Gündönümü bayramı da İskandinavya ülkelerinde Yule adıyla kutlanır. Yule, antik bir pagan geleneğidir. Ritüellerinde, Thor için kütük yakılarak; kötü ruhları kovmak, bir sonraki sene için iyi şans getirmek amaçlanır. Yule, yaklaşık 12 gün sürer. Diğer inançlarda olduğu gibi burada da Güneş’in ölümden dönüşü, gücünü kazanmaya başlaması kutlanır.
Görüldüğü gibi, dünya çapında gerçekleşen bütün Kış Gündönümü geleneklerinin tek bir mesajı vardır: UMUT.
Aydınlığın, ışığın, iyiliğin, gücün, yaşam ateşinin yolda olduğunu müjdeleyen ve umut aşılayan bu gelenekler, bir dinsel törenden daha çok öğretici bir hikayenin sahnelenmesidir. Paganlar Thor’a, Göktürkler Güneş Kültü’ne adansa dahi öz tektir.
KIŞ GÜNDÖNÜMÜNÜN DÜNYAYA ETKİSİ
Bu “soğuk/karanlık” etki ortalama iki hafta (en fazla bir ay) sürecek.
Gündönümü vaktinde, Güneş’in üzerimizdeki gücü ciddi oranda zayıflayacak. Bitkiler, hayvanlar ve mineraller alemi dahi bundan etkileniyor olacak. Öyleyse, o yokken bizim sağlığımıza ekstra dikkat etmemiz şart.
Yaşam gücünü besleyen Yang gıdalara yönelelim, spor yaparak bedenimizi aktif hale getirelim, enerjimizi yöneterek gücümüzü dengede tutalım.
GÜNDÖNÜMÜNÜN SAĞLIĞIMIZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Fiziksel açıdan:

(70 yaşında)
Nabzımız düşer. Eğer zaten kişisel haritanızdaki Güneş’iniz zayıfsa ve/veya düşük tansiyon sorunları yaşıyorsanız, bu günlerde tansiyonunuza dikkat etmeniz gerekebilir.
Fiziksel kuvvetimiz azalır.
Hücrelerin kendini yenileme hızı yavaşlar, bağışıklık düşer.
Sirkülasyon yavaşlar, dolayısıyla kan akışında, beden sıvılarının transferinde yavaşlama ya da tıkanma görülebilir. İdrar yolları tıkanıklığı, damar tıkanıklığı, böbrek sorunları dikkat edilmesi gereken rahatsızlıklardır, dolayısıyla hafif beslenilmeli, bol su içilmeli ve sportif aktivitelere önem verilmelidir.
Her ne kadar Yang besinlerde et geçiyor olsa da, sindirmek için ihtiyacımız olan enerjinin düşmesi nedeniyle; kabızlık, bağırsak problemleri görülebilir, o yüzden sebze ağırlıklı beslenmekte fayda vardır. Hatta mümkünse bu süreçte birkaç gün peşpeşe oruç tutulabilir. Zira, Yule geleneğinde de oruç tutulması öğütlenir. Hangi oruç şeklini benimsediyseniz o şekilde tutabilirsiniz. Önemli olan bağışıklık sistemine reset atmak; Tıpkı Güneş gibi, bir süre sistemi sessizleştirerek tekrar tam kuvvetiyle küllerinden doğmasını sağlamak! Tekrar Anka olmak!
Ama ateşimizi canlı tutabilmemiz için Dantien’i güçlendirmek şart. Dantien, bedenimizin tam ortasına denk gelen yaşam gücü merkezimizdir ve bu yaşam gücü içsel bir ateştir. Medeniyetler boyu, bu içsel ateşi korumanın sağlığımız için ne kadar önemli olduğu anlatılagelmiştir. Dantien spor yaparak veya çigong pratikleri ile güçlendirilebilir. Üstat Mantak Chia bir seminerinde, geçmiş medeniyetlerin ateş yakmayı bilmediğini, yalnızca var olan ateşi sürekli besleyerek canlı tuttuklarını anlatmıştı ve içimizdeki ateşin de aslında birebir böyle bir şey olduğunu söylemişti. İçimizdeki can ateşini canlı tutmak için daimi bir dikkat geliştirmemiz şarttır. Hele de böylesi önemli etkileşimlerin olduğu günlerde bu daha önemlidir. Bazı göksel yerleşimler, gerek kolektife gerek bireye yaptığı etkiler ile içimizdeki yaşam gücünü düşürebilmektedir. Bunlara bilhassa tetikte olmak gerekir, göz açmak gerekir. (O sebeple bireysel olarak haritalarınızı yorumlatmanızı ciddiyetle tavsiye ederim. Bitkisel Danışmanlık‘ta veya Holistik Astrolojik Danışmanlık‘ta bunlara bakabiliriz.)
Duygusal açıdan:

Güneş bizi canlı kılar. Neşeli, mutlu, ışıltılı olmamızı sağlar. Bu bir aylık süreçte, bu hasletlerimizi en canlı haliyle ifade etmekte zorlanabiliriz. O yüzden bilhassa bu özelliklerimizin ateşini canlı tutmak için özenli olmalıyız. Onları beslemek için gerekenler her neyse ele almalıyız. Bunalımın, olumsuz düşüncelerin karanlık tarafına çekilmemeliyiz. Aydınlık tarafın özdeğer, özsevgi niteliklerine tutunmayı öğrenmeliyiz. Çünkü bu süreçte, öze dair her türlü duygusal gelişimin yavaşlaması olağan.
Özgüven eksikliği yaşıyorsanız bunu apaçık hissedersiniz. Bu sayede, üzerine gitmek için harika bir fırsatınız olur. Çünkü göksel etkilerin ayrıca bir görevi de işaret etmektir. Özgüvenli bir insan, bu süreçte özgüven eksikliği çekmeyecektir, ama derinlerde buna dair bir korku varsa o yüzeye çıkacaktır. Öyleyse bu günler, özümüze dair zayıflıklarımızla yüzleşip üzerine gitmemiz içindir. Dışarıda bir Güneş bulamadığımız için, içimizdeki Güneş’i bulmayı öğrenebiliriz.
Ruhsal açıdan:
Özellikle Gündönümü gecesi ve takip eden iki gece, ruhsal arınma fırsatlarıyla doludur. Bu sebeple, negatif eylemlerden (ya da diğer bir deyişle, günah ve haramdan) kaçınarak temiz kalmaya dikkat etmemiz gerekir. Zira negatif etkilere bu süreçte daha çok açık oluruz. Enerji alanımızı güçlü tutmalı ve başkalarının alanına girmekten olabildiğince geri durmalıyız.

Empatsanız bunu en yoğun yaşayanlardan olacaksınız. Zaten enerji alanlarınız hassas olduğu için daha da hassasiyet kazanmanız sizi biraz zorlayabilir. Gün boyu topraklanma pratikleri yapmalısınız. Sık sık yıkanmak, içe çekilerek merkezlenmek, şehirden uzaklaşmak veya bitkilerle/hayvanlarla ilgilenmek faydasını göreceğiniz basit pratiklerden olabilir Basitliğin gücünü hafife almayın.
Ayrıca bu günlerde tutulan oruç sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi arınmayı da sağlar. Ruhsal hassasiyeti arttırır ve Yaradanla bağı kuvvetlendirir. Dua, zikir, mantra, meditasyon için çok özel bir gecedir gündönümü gecesi. Artık size hizmet etmeyen şeyleri bırakmaya ve yeniye yer açmaya niyet edebilirsiniz.
Öyleyse bu günlerde mutlaka;
- Oruç tutun.
- Kötü söz söylemeyin. (Dedikodu, gıybet etmeyin)
- Zararlı düşüncelerden/alışkanlıklardan sakının.
- Evinizi/kendinizi temizleyip tütsüleyin.
- Evinizde sesli şekilde dua ederek eşyaların frekansını destekleyin (zira canlılar gibi cansız şeyler de kırılganlaşır, enerjileri zayıflar, bozulmalara/kırılmalara önlem için bu pratiği yapın.)
- Size ait olmayan ya da arkanızda bırakmak istediğiniz hisler üzerine meditasyon yapın.
- Artık giymediğiniz, kullanmadığınız eşyaları atın. Yer açın.
- İhtiyacınız olan şeyler için meditasyon yapın/hissedin, ardından dua edin.
- Ne izlediğinize, dinlediğinize, okuduğunuza dikkat edin (her şey bilinçaltınıza daha hızlı kaydolur ve sizi kodlar).
- Yang gıdalarla beslenin.
- İçe çekilmeyin, hayatınıza/ruhunuza hareket getirin.
- Sevin~
Referanslar: [1] https://www.chinahighlights.com/festivals/winter-solstice.htm [2] https://www.healthline.com/health/yin-yang-nutrition#types-of-food [3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50843074
Telif Hakkı 2019 @ Fitoenerjist
fitoenerjist.com