Chiron (yun. Kheiron), Yunan mitolojisinde yarı at yarı insan (sentor) olarak tasvir edilir ve Şifacıların hocası olarak bilinir. O, Yunan şifa tanrısı Asklepios’u, Akhilleus’u (Aşil) yetiştiren bilge ustadır. (Bunlar da gökteki diğer nesnelerdir ve şifa için önemli göstergeler sunarlar.) Chiron, doğadaki bütün şifa sırlarının uygulayıcısıdır ve insanlar için kendi ölümsüzlüğünden vazgeçerek varlığını insanlığa sunmuştur ve şifacılık bilgisini insanlığa teslim etmiştir. Onu biz kendi kültürümüzde Lokman Hekim olarak tanırız. Özetle o, bütün bu şifasal veçhelerin mümkünlüğünü bize anlatan varoluşsal bir enerjinin temsilidir.
Chironun göksel bedeni astrolojik olarak 70’li yıllarda keşfedildi. Keşif haritası (doğum haritası) onun kim olduğunu anlamamıza büyük ışık tuttu ve bu sayede astrologlar olarak onun ne kadar önemli olduğunu konuşabilir olduk.
Chiron’un astrolojik önemini ne kadar anlatsak az kalır. O bizim için unutulmuş bir sır gibidir. Öyle bir sır ki, keşfedildiğinde tüm hayatını baştan aşağı değiştirebilir. Öyle bir sır ki, tüm kapalı kapıları açabilir.
Bizler aslında o sırrı hep içimizde hissederiz ama bir türlü tanımlayamayız. Etrafımızdaki insanlara o sırrı vermeye çalışırız, onu nasıl ve ne şekilde vereceğimizi çözmeye çalışırız. Ama o, zamanı gelene kadar, biz gereken adanmışlığı gösterene kadar kendisini göstermemesi gereken kutsal bir sırdır. O yüzden, aceleye gelmez.
Kendisini bize hemen sunmadığı için de onu bizde olmayan bir şey sanırız ve kendimizde eksik görürüz. Hatta o denli habersizizdir ki bizden saklı olduğunu dahi bilmeyebiliriz. Nihayetinde ne kadar bizde yok gibi görünse bile, aslında o bizim en büyük potansiyelimizdir.
Güneş-Chiron yerleşimleri muhtemelen bütün Chiron yerleşimleri arasında en önemlisidir. Çünkü, Güneş benlik algımızdır, yaşama dair motivasyonumuzdur. Sağlam bir EGO, rol tanımı olmadan hayata tutunmakta zorlanırız. Dolayısıyla rolümüze dair gizli kalmış olan parçalarımız, hayatta tamamlanmışlık hissiyatını bulmamız için ihtiyacımız olan yegane parçalardır.
Güneş-Chiron kişisi, hayatında devamlı bu dünyada sağ kalmasına yetecek düzeyde bir EGO/Rol inşa etmekle uğraşır durur. Diğer insanların nasıl bu kadar kolay BEN dediklerine şaşırır ve kendi sesini BEN demek için kullanmayı diğerleri ile etkileşimi vasıtasıyla öğrenir.
Gökyüzündeki bir Güneş-Chiron transitinde ise, kolektif olarak EGOya/Role yönelik yaklaşımımızı sorgularız ve bu süreçte hayatta daha sağlıklı iletişim kurabilmek için daha iyi bir EGO inşa etmeyi öğreniriz.
Güneş-Chiron’a dair tarif ettiğim her şeyi ben 2012 senesinde spesifik bir günde yaşadığımı hatırladım ve o gün kelimenin tam anlamıyla hayatım değişti. “O zaman da Güneş-Chiron kavuşumu olmalı öyleyse!” diye düşündüm ve gerçekten kontrol ettiğimde tam o gün Güneş-Chiron transitinin aktive olduğunu gördüm. O gün ben, Usui Reikiye inisiye oldum. O gunün özgürleştirici hissini ne kadar tarif etsem az kalır. Öyle ki, daha emanetimi teslim almamışken dahi soğuk kış gününü benim için yaza çeviren o muhteşem ışık anlatılamaz. Ama şimdi geriye baktığımda, gökyüzündeki bütün yerleşimlerin benim hislerime nasıl tercüman olduğunu görüyorum. Astrolojinin kaderimize ışık tutması işte böyle deneyimlerde çok açık görünüyor.
Elbette her Güneş-Chiron transitinde böyle dramatik bir dönüşüm yaşayacağız demek olmuyor bu, ama siz gerçekten dönüşmeye niyet ettiyseniz, hazır olduğunuzu hissediyorsanız bu Güneş-Chiron transiti sizde çok ciddi açılımlar yaratacaktır.
Çünkü Chiron sizi şifalandırdığında sadece şifalanmazsınız, o konunun şifacısı da olursunuz.
Chiron bana Usui Reiki -İlahi ışık- ile dokundu ve tam anlamıyla şifalı elleriyle uzun yıllardır içinde kaybolduğum ağır depresyonun karanlığından beni ışık hızıyla çıkarıverdi. Ama bununla da kalmadı bana dokunduğu şekilde başkalarına dokunabilmeyi de öğretti. Gördüm ki hakikaten de, bana terapiye gelen danışanların çoğunun derdi benimkiyle aynıydı ve hamd olsun onlar da Chiron’un bana teslim ettiği “şifalı eller” vesilesi ile çok ağır sorunlarından kuş gibi hafiflediler.
Bu demek oluyor ki, bizlere Güneş-Chiron transitinde gelen şifaların, şifacısı olmayı kabul etmek bir farzdır, zira bu bize teslim edilmiş bir misyondur artık. Bütün hayatınız boyunca yaşadığınız o karanlığı şifalandırmak demek, sizinle aynı karanlığı yaşayanlara şefkatle ve şifayla dokunabilmek demektir…
Chiron’un şifasından nasiplenip, şifaya vesile olma vakti gelmişlere selam olsun 🙂
Işık olsun.
Merhaba öncelikle bu farkındalık kazandıran kısa öz ve net anlatımınızdan dolayı teşekkür ederim 8 nisandaki koç burcundaki güneş tutulmasında transit halindeki chiron ve güneş benim haritamın 12.evinde gerçekleşecek ve bu alanda 14 derecedeki ceres im bulunuyor yükselenimde ilerlemekte olan jüpiter ve uranüsle birlikte neler yaşayacağım açıkçası bende çok merak ediyorum tekrar teşekkür ediyorum saygılar.