Herkese merhaba,
17 Şubat 2021 22:07’de Satürn-Uranüs Karesi netleşti.
Bu yerleşim; 15 Haziran, 24 Aralık ve 2022 Temmuz‘unda tekrar dokunduktan sonra (bireysel haritalarımızdaki transit etkileri saymazsak) 20 yıl bizden uzak duracak. Öyleyse bu zamanın getirdiği aydınlatıcı, özgürleştirici, yenilik getirici fırsatları değerlendirmek için vakit şimdidir!
Bu yüksek frekanslı dönüşüm enerjileri, bizi ruhen ve bedenen sallamak için burada. Sallayarak, katılaşmış, esnekliğini yitirmiş ve olduğu yerde sıkışmış olan benliğimizi özgürleştirmemizi garantilemek hedefinde!
Şayet biz değişime açıksak, bu bizim için bir depremden ziyade, bir dansa evrilebilecek kutlu bir hadise olabilir. Ama biz dönüşmeye dair dirençli ve katı isek o zaman duvarlarımız çatlayabilir ve değişmesi gereken yanımızın yanına tüm benlik algımızı da katarak yıkıp geçebilir. Bu belki kiminize korkunç bir senaryo gibi görünüyor olabilir ama aksine hiç de öyle değildir. Bu, hayatın sizi siz isteseniz de istemeseniz de daha iyi bir yerde olmanızı sağlayacağının işaretidir!
Elbette, zor yoldan oraya varacaksanız başınıza kuşkusuz yok yere iş almış olursunuz ve bu sizi kişilik olarak da toparlanmaya muhtaç bir noktaya getirebilir. Travmatik bir deneyimden kaçınmak için, hiçbir şeyi zorlamamaya özen göstermekte yarar var. Dönüşüme açık da olsanız kapalı da olsanız, dönüşüm sürecini zorlamamalısınız.
Ne çok durağan ne çok hareketli. Tıpkı Satürn ve Uranüs’ün bu süreçte gökyüzünde resmettiği gibi. Satürn katılığın, durağanlığın, sabit fikirliliğin ifadesiyken, Uranüs esnekliğin, hareketin, açık fikirliliğin ifadesidir ve bu yerleşimde ikisinden de birazına uyumlu olmamız beklenmektedir. Aksi halde bir tür savaş içinde olan bu ikili asla sulh edemezler. İkisinin sulh edebilmesi, ikisinin de bize söylediklerine belli ölçülerde kulak vermemizle mümkündür. Bir diğerinin söylediğini tam anlamıyla görmezden geldiğimizde görmezden gelinen taraf başımıza kara bulut gibi üşüşür. Zira biz dengeyi bozmuşuzdur ve bu durumda bizim için en doğru olan yoldan sapmış oluruz.
Gökteki bu ikilinin arasında gerçekleşen mizansenin, aslında sizin hayatınızın mizansenine atıfta bulunduğunu hatırlayın.
Onlar başlı başına bir şeye neden olmuyor, yalnızca sizin yaşamınızdaki bir dönüm noktasına işaret ediyorlar. Ve siz bu mizansenin hangi ucunda duruyorsanız, orasını yaşarken buluyorsunuz kendinizi.
Satürn-Uranüs Karesi, psikolojik anlamda sorunlar yaşayanların tetiklendiği bir süreç olabilir, o yüzden lütfen; kendinizle ilgilenin, sevdiklerinizin de bu süreçten geçtiğinin farkındalığıyla üzerlerine gitmeyin, özellikle depresyona meyilli olan tanıdıklarınıza o durumda olduklarını gösterseler de göstermeseler de siz varlığınızla desteğinizi sürdürün, içten içe onları zorlayan, yoran bir şeyler olabileceğini bilin.
Sinir sistemi, otoimmün bozukluğu olan hastaların da bu süreçte kendilerine çok yüklenmemeleri gerekir. Sakinlik veren alışkanlıklara odaklanmaları, dışarıdan samimi destekler almaları çok önemli.
Anksiyete, sinir bozukluğu, gerginlik, tansiyon, insomnia, fibromiyalji gibi duygudurumla ve enerjisel ahenk dengesiyle alakalı sıkıntıların da tetiklenmemesi için ekstra konfor ve destek ihtiyacı duyulabilir.
Elbette bu negatif potansiyeller, yaşamınızda bir şeylere direniyor olmanızın bir sonucu olarak karşınızda belireceği için bunları bir tür işaret olarak algılayabilirsiniz. Bahsi geçen hastalıklara, rahatsızlıklara neden sahip olduğunuzu anlamak için de Satürn-Uranüs Karesinin mesajına kulak verebilirsiniz.
Şayet yaşamınızın her gününü gerginlikle geçiriyorsanız, zaten her günü Satürn-Uranüs Karesi gibi geçiriyorsunuzdur. Zira vücudunuz sizi değişmek için devamlı uyarıyor ama siz o uyarı(m)ları bir işkence aracı gibi kullanmaya devam ediyorsunuzdur. Bu uyarıları durdurmak için kullandığınız ilaçlar ise, size daha çok zarar veriyor, sonucunda da olmamanız gereken bir yerde olmaya çalışarak kendinizi daha fazla mutsuz ve umutsuz bir hale getiriyorsunuzdur.
Ama şimdi, Satürn-Uranüs Karesi gerçekten geldi ve bu sefer değiştirmeniz gerekeni değiştirmeniz için size çok güçlü bir şans verecek.
Bu süreçte kendinizi ne çok salmalı ne de çok sıkmalısınız. Kendini genel olarak fazla salan kişilerin biraz sıkmayı öğrenmesi, fazla sıkan kişilerin de salmayı öğrenmesi gerekebilir.
Bunu bir Çigong pratiği gibi düşünebilirsiniz. Çigong pratiklerinde kendinizi tamamen salmadan, duruşunuzun, bedeninizin belli ölçüde farkındalığını korumanız şarttır. Ama aynı zamanda kaslarınızı gevşek ve rahat pozisyonda tutmanız gerekir ki enerji bedeninizden rahatlıkla aksın…
Bu hayatta kendi sinir sistemimiz üzerinde ustalık kazanmak doğuştan hakkımızdır.
Ve sinir sistemimiz demek bütünüyle; düşünce sistemimiz, dünyayı algılayışımız, harekete geçme yetimiz demektir – sinir sistemi, kas sistemiyle doğrudan ilintilidir. Marsiyen gücün ardında Uranyen bir güç saklıdır.
Kozmik elektriksel kuvvet, yaşamsal ateşin özüdür…
Bu günlerde enerji gerçekten çok yoğun ve güçlü, onun bedenimizden rahatlıkla akabilmesi için bedenimizi rahatlatmak çok önemli. Kendimizi kasıyorsak, bloke olan enerji yüzünden sıkışıklık duygumuz da gitgide artacaktır. Eğer bu duyguyu nasıl aşacağınızı bilmiyorsanız, enerjinizi dengelemek için uzman yardımı almalısınız. Gevşemeyi bilmek şu süreçte çok önemli.
Gevşemeyi bilmediğiniz takdirde, sabırsız, aceleci davranışlarınız ayyuka çıkabilir.
Tansiyon sorunu yaşıyorsanız bu durumdan ötürü daha fazla tetiklenebilir.
Yani, kendi duygularınızı nasıl yöneteceğinizi, teraziyi nasıl dengede tutacağınızı öğrenmeniz gerektiği mesajı burada çok açıktır.
Eğer nelerin değişmesi gerektiğini fark ettiyseniz, değişim için aceleci davranmayın, akışa uyun, o size her şeyin yerleşeceği o özel noktayı zamanlamasıyla verir.
Kendinizi sınırlandırılmış, köşeye sıkışmış hisserek bu günleri deneyimliyorsanız, bunun üstesinden nasıl geleceğinizin planlamasını yapın ve bunu 2022 Temmuz ayına kadar yayarak gerçekleştirin.
Değişimi zorlamak yerine, size sunulan değişimin akışına uyum sağlamak bu sürecin anahtarıdır. Kendinize dışarıdan bir gözle bakın, hayatınız hangi alanda değişim istiyor göreceksiniz.
Henüz izlemediyseniz:
Işık olsun.
Serkan Önder
Astrolog, Terapist, Eğitmen
@fitoenerjist
Soru, Yorum ve Görüşlerinizi Almaktan Mutluluk Duyarım 😊
👇
akrep astrolog astroloji astrolojik danışmanlık ay bilinç Danışmanlık depresyon dolunay empat Enerji eril dişil farkındalık fitoenerjist güneş Herbalizm jüpiter kalp kişisel gelişim korku mars medikal astroloji merkür neptün oğlak plüto psikoloji psikolojik astroloji Reiki retro satürn sağlık serkan önder sevgi tao tekamül terazi travma uranüs venüs yang yeniay yin yang Şifa şiron